Ortaokulu da aynı okulda okuduğum için çok da fazla bir problem olmamıştır. Her şeye rağmen sanki güzeldi be. Bir de Lise 1 değil ama lise 2'nin ilk gününü hiç unutmam ya da ilk haftası 11 Eylül'e denk gelmişti. Bayağı ürkmüştük tabi olanlardan.
Sınıfta zorla şarkı söylettirmişlerdi sonra diğer sınıftakiler de gelince hocalar kavga var sanıp benle beraber 5 kişiyi disipline göndermişlerdi. Hayır o kadar mı kötü ses var yav. Madem öyle neden bu işten para kazanıyorum..
(bkz: ego kastım evet)
(bkz: ceza almadım şükür ki)
(bkz: o manyak lisede son senem)
Daha Okulun kapısından girerken üni planları kuran biri olarak salak bi iç ses tonuyla "bekle beni Eskişehir az kaldı" demiştim. Bok az kaldı bok. Yanlışlıkla o kadar çok çalışmışım ki puanım nereyi tutuyorsa oraya gidicem diye diye istanbul'u kazandım.
işte sen bekle be Eskişehir, belki birgün gezmeye gelirim artıkzdmfm.
6 yıl geçti be üzerinden fazla net olmasada hatırladıklarım:
- neredeyse herkesin benden uzun olması.
-Acayip acayip tiplerin olması.
-Can sıkıntısından patlamam.
-Daha ilk günden bitse de gitsek moduna bağlamıştım.
Okul uzaktı mal gibi trafiği hesaba katmadığım için geç kalmıştım. Gerçi hoca neyim de yoktu. Sınıfa girdim herkes tip tip bana bakıyordu. Boş boş bu hoca sıkıntılı muhabbeti yaptık bebelerle.
Keşke hergün böyle olsa dedirtir insana.
Hoca gelir kendini tanıt der, yemekhanede yeni kayıtlar için güzel yemek, gıcır gıcır kitaplar ve daha nicesi amavelakin sonraki gün matematikçi haydar girer sokar sana kümeleri ve bağırır bu da mı gol değil? Diye
ilk kez bir kıza aşık olduğum gündü lan o gün , hayatımı baştan sona değiştiren gün belki de , 3 sene peşinden koştuk , sonra o iş olmadı , ondan sonrası nickte yazıyor zaten
izmirden istanbula taşınmıştım. Hem farklı bi şehir hem farklı bi ortam, birbirlerini tanıyan kızların çığlıkla birbirlerinin boyunlarına atlamaları , erkeklerin çok uzun boylu olmaları falan, bi banka oturup bunları seyretmiştim yanımda çok konuşan bi veliyle. Sonra ilk aşkımla burda tanıştım, canımı ençok burda yaktım. Çok özliycem be sözlük.
ilk gün müdür yardımcısı tarafından bi güzel kalaylanırken dalgın bir anınında sessizce odadan sıvışıp takip eden hafta boyunca üç buçuk ata ata gezmek ... paha biçilemez.
eski bir arkadaşımı dövmüş, 11lere sarkmis, en sonunda okul kantininde ne bakiyon lan diye birine omuz atmistim. cok surmedi 2. donemin ortalarinda okul reisi gibi bir sey oldum. tabi sonralari okul disinda yedigim dayaklar, onlardam ocumu alacam diye 4 kisiyle okul basmaya gidip simit yiyip donmeler, adam dovdurmeler ve en sonlarda da okul cevresinde bulunan minik bir oglandan dayak yememle sonlanmistir lise. sonuc olarak hep ilk gunumdeki gibi yasadim..
Hoca klimayı acmami istemişti. Klimaninda kumandası yoktu uzanıp sartelden açmam gerekti, açarken dengemi kaybedip yere düşmüştüm. Ne kadar utanç verici olduğunu siz düşünün. Ama o günden sonra sınıfın komik, esprili çocuğu bendim. Tabi yaptığım esprileri şakaları şimdi duysam hatirlasam mal gibi hissederim. Allahtan hepimiz ergendik, güzel günlerdi özledim su an. Bi tuvalette 7 kişi bi kabine nasıl girer, bi kibritle kaç sigara yakilir hepsini görmüş geçirmiş biriyim.
Lisedeki en "en mal olduğum gün" olma özelliğini kazanmış gündür. En yakın kankamla o gün fazla tuhaf bi şekilde tanışsakta hala en yakınız. Sanırım tek iyi olan şey buydu. Neyse. Hatırlamak istemiyorum.
Edit: o gün okulun yarısından fazlasıyla tanışmıştım ama 1 hafta sonra hepsini unuttum.