tüm yeni başlangıçlar gibi stres karışımı heyecanlı bir gündür.
gittiğim sınıfta bu heyecanı, hazırlığı sınav ile atladığım için tek başıma yaşadığım bir gündü. 1 yıl kadar okumuşlar, tanışmışlar ve kaynaşmışlardı. bu sebeple bir topluluğa sonradan dahil olmanın stresi de eklenmişti üzerime. bir ara nerede oturacağım konusunda tartışma çıkınca çantamı alıp gitsem mi acaba diye düşündüğümü hatırlıyorum. şimdi gülümseyerek hatırlıyorum o günü.
eğlencenin, şamatanın, esprilerin gırla yer aldığı, üstelik daha ilk gün olmasına rağmen samimi arkadaşlıkların hemen başladığı gündü benim için. ancak sonraki yıllar gösterdi ki kişilik bozuklukları, çıkar ilişkileri bu güzel günleri alıp götürdü.
tarabya ufuk lisesine gitmiştim. tabi herkes birbirini ortaokul dan ufuk okullarından tanıyor. okulun güvenlikcisine kadar herkes kız. bütün kızlar itici ve tikky bir haftaya kalkaz okulumu değiştirdim sonra. okulun manzarası güzeldi ama.
yarrak gibi oturmuştum öyle mal gibi etrafa bakınmıştım. yanımda ki çocuk benden de mal olacak ki o direk gelir gelmez uyudu. üst sınıftan birini öğretmen sandıydım.
Hiç unutmam herkes çevre okullardan geldiği için birbirlerini azda olsa tanıyordu ama ben kimseyi tanımıyordum. Kalıplı bir çocuğa abi demiştim. Daha sonra öğrendim ki çocukla aynı yaştaymışız. Az utanmadım değil.
Dershaneden bir arkadaş vardı yanımda. Durduk çevremize bakıyoruz, milleti tanımaya çalışıyoruz işte. Şunun adı şu, bu böyle gıcık falan derken ilkokuldaki illet beden hocası çıktı kürsüye. Tabi ben o an pert kıza anlatıyorum bu adam az şerefsiz değil, bize az eziyet etmedi diye başlamışım sövmeye.
Kız sustu, sustu en sonunda " o adam benim amcam" dedi. Sonrası yok işte.
garip bir günümdür. daha ilk günden ayağımı otobüste kapıya sıkıştırmıştım. sonra birden korkup bağırmamla şu an en iyi arkadaşım olan insanla göz göze geldik. zaten biraz tanışıyorduk. bunun rahatlığıyla da benim komik halime gülüyordu. ben de güldüm. ve o gün bugündür benimle güler, benimle ağlar. hiç de yanımdan ayrılmaz umarım...
2011. ders matematik idi. kapıyı çalmadan içeri girmiştim ve hoca dersteydi. o gün 2 tane arkadaş edinmiştim. biri kız biri erkek idi. kızın yanına oturdum tanıştık sonra o erkekle tanıştım. son saat edebiyat dersiydi ve o saat başka bir kız ve erkek ile tanıştım. kız bana sevgili yapayım mı sana? diyordu bende hayır dedim. edebiyat hocası tanıştığım arkadaşın cep telefonunu almıştı.
ikinci derste iki arkadaşımla* birlikte müzik odasına gitmiştim ve tüm gün orada kalmıştık. günün sonunda orada kilitli kalarak servisleri kaçırmıştık.
anadolu lisesini kazanmanın haklı gururunu yaşamıştım.
havalara girmiştim. aylar sonra anlayacaktım ki, okuldaki herkes kazanmış haliyle. ben kolejden, anadolu lisesine transfer olduğum için, burjuva, zengin kızı muamlesi görecektim.
Çok cooldum ben.
en öne oturup şu çılgın türkleri teneffüslerde bile okumalar..
Görenler de kesin yeni sınıfın ineği bu demişlerdir. Tabi birkaç hafta sonra alıştım. Kızlar güzeldi filan. Yazıyordu bir tanesi ama ben ilk günden birine takmıştım falan.. öyle işte.