coğrafya sınavında yaşadıklarımdır. ilginç ve bir o kadar aptalcadır.
+kanka 2'yi söylesene...
-bolu kanka işaretle hemen.
+kanka bolu yok ki. ankara,izmir,antalya,hakkari,trabzon var.
-'b' gerizekalı 'b'
+oouuyyh pardon kanka ya :(
coğrafya dersinin ilk sınavında gayet iyi bir şekilde kopya çekilir ikincisinde hoca gözünü açmıştır artık zar zor yanımda kine cevapları yazarken kağıdın alt tarafına maymun gözünü açmış yazmıştım.
sonuç: disiplin.
kopya çekerken döktükleri soğuk terlerdir. bu iç düşünceler ve stres zaten kopya çekmenizede izin vermez.
" bana mı bakıyo acaba? kesin bana bakıyo. du bakiyim, aha göz göze geldim gözü bende şerefsizin. yazı yazıyomuş gibi yapıyım. aha bu tarafa geliyo yeminle alıcak kağıdı." gibi düşünceler esnasında zaten sınav süresi bitmiş olur.
coğrafya sınavı. kağıtlar a'lı b'li. 4 lü grubuz. önümdekine ve bana sorulan soru orta avrupa ülkeleri nelerdir sorusu.( 1 yanlış diğer doğruyu götürüyor bu arada. sınavda klasik). yanımdakinin ve çaprazımdakinin sorusuda yugoslavyadan ayrılan ülkeler nelerdir. o sıralar bosna savaşıyla kafayı bozmuş olan ben bu sorunun cevabını tabikide biliyorum. neyse çaprazımdaki kız soruyu balkan ülkeleri nelerdir diye anlayıp bana soruyor bende yunanistan, bulgaristan bosna, sırbistan ve türkiye diyorum. o da kitapçığı aynı bütün arkadaşlarına yayıyor. ama onlardada kabahat. len insan hiç kendi ülkesini bilmez mi türkiye yugoslavyadan ayrılır mı hiç ya. sonra yanımdaki yugoslavyadan ayrılan ülkeler nedir diye bana soruyor ben söylüyorum tabi. sonradan jeton düşüyor. ulan bunların soruları aynı ben mi yanlış anladım acaba diye çaprazımdakine soruyorum tekrar. sen bana yugoslavyayımı sordun yoksa balkan ülkelerini mi o da tamam tamam doğru diyor kağıda bakmadan. yanımdakide ondan görüp benim söylediklerimi değiştirip balkan ülkelerini yazıyor. dolayısıyla bütün sınıf yanlış yapmış oluyor o soruyu.
çok üstün zekalı biri değilsek; öğrencilik yıllarımızın bazı dönemlerinde kopya çekmiş veya teşebbüs etmiş olabiliriz. yaşanan diyolog işaret veya hareketler dir. hababam sınıfındaki gibi kızların bacaklarına kopya yazmasına hiç denk gelmedim. hep yıllardır bunun ezikliğini hissettim (bkz: swh). varmıydı acaba ole bişey.
Her sınava çalışarak giderim ancak müfredat ve ezber o kadar çok ki notlardan karışık yerler sıraya yazılır kaç yıldır öğrenciyim masum görünüşümden hiçbir hoca şüphelenmedi öğretmen olduğumda bunu göz önüne alacağım.
görünmez kalemle kopya hazırlamak akabinde görünmez kalemle yazılan kağıdın araştırma görevlisi tarafından fazla kağırt kullanılmayacak denildikten sonra alınması neticesinde hüsrana uğramak kopya çekmekten soğutuyor insanı. emeğe saygı kardeşım bari boş kağıt deme.
lisede son senem. kredili sistemin ilk ve son mağduruyum, felseden kalmışım ve bir daha almışım ve geçmem gerekiyor ki krediyi doldurayım (kredili sistemi bilen bilir).
horoz serdarla hocanın tam karşısındaki koridorun en arka sırasına teşkilatı kurduk. çalışan arkadaşlardan defterlerini, kitabı olanlardan kitaplarını aldık sıranın altına uygun bir şekilde zulaladık. kopya hazırlayan elemanların kopyalarını gaspedip duvara yapıştırdık, ön sıramıza kafası çalışan iki tane kızı zorla oturttuk. amaaan öyle bi durum ki kopya çekmeme şansımız yok amk. kesin geçtik.
biz tam hazırlıklarımızı tammlamıştık ki ilksen hoca girdi sınıfa. o klasik "evet arkadaşlar kalem kağıtlar hazır mı?" teranelerini okudu ve bi göz göze geldik hocayla. "ananıskiim" diye içimden geçirdim ki "seyiluk sen gel bööle olm buraya otur" dedi ve kendi masasını gösterdi. horoz serdar'ı da aldı başka bi kızın yanına oturttu.
hoca tam geldi masanın önüne popsunu dayadı ve sınıfı kesiyor. ben masada kara kara ne yapcam diye düşünürken bir yandan hocanın sırtını seyrediyordum ki "vay amk o da ne!" bir önceki sınıfın yazılı kağıtları masanın üzerinde duruyor. tamamıyla aynı sorular kalemin ucuyla kağıtları kaldırıyorum en makul cevabı vermiş olanın ki ni aynen kağıdıma geçiriyorum sıfır risk bol kazanç oooooh mis amk. ilksen hocanın son kıyağıydı bu bana, özledim ya la..