keşke dünya üzerinde birileri açlıktan ölürken,birileri bomba sesleri altında uykusuz kalırken,birileri hastanelerde şifa dilerken,birileri sokaklarda ekmek parası için dilenirken,dilenmek zorunda bırakılırken,dünya dönerken,kimsesiz kalmaya muhtaç küçücük bedenimle,bazen aşk acısından bazen işsizlik korkusundan uykusuz kalırken,bildiğim onca şeye rağmen bildiklerimle,sevdiklerimle,sevebilecekken sevmemeyi tercih etmediklerimle,bu kötü düzenin,bu kısır döngünün bi parçası olmasaydım...
keşke içimden gelen, elimden gelseydi...
ya bilmeseydim ya da bilmemezlikten gelmeseydim...
yaklaşık 10 yıl önce 15 yaşındayken (evet adım samuel 25 yaşım) hakkı bulut'un bedava konserine gitmiştim, o günden beri her 'mektup' ve 'manolya' kelimesi duyduğumda o iğrenç gün aklıma gelir ve kendimden tiksinirim. la oğlum hadi bu boku yedin bir de elini uzatınca araya dalıp adamın serçe parmağını zor açılan eti puf hasretiyle yanan bebeler gibi ne diye sıkıca tutarsın diye kendimi suçladım hep.. ama artık unutuyorum yavaştan..
dedim ya adım samuel 25 yaşım, kalbimin çiçeğini kübadan getirdim almaz mısın?