yazarların geçmişte osmanlı devletinin elinde olan ancak şu an türkiye sınırlarında bulunmayan şehirlerden en çok sevdikleri ve kaybına en çok üzüldükleridir.
aslında batı trakya, halep ve musul vilayetlerinin hepsine üzülmekle birlikte en çok üzüldüğüm;
yemen, arabistan, kuzey afrika ve orta avrupa toprakları ise türk nüfusun az olduğu ve elimizden çıkacağı belli olan topraklardı. bu nedenle onların kaybına yukarıda sayılanlar kadar üzülmedim.
ekonomik olarak bakınca içinde türkler de olmasına rağmen diğer ortadoğulu ilkellerden dolayı musul, kerkük gibi şehirler değildir.
500 yıl yönettiğimiz bulgaristan diyerek şehirden ülkeye arttırım yapıyorum.
tarihi önem arzeden şehirlerin kaybı için üzülmüyorum, çünkü bizde olsa bu güzelim dünya miraslarının bir tarafı gecekondu mahallesi, bir tarafı abuk subuk rezidans dolar, mimarinin içine dilirdi.
petrol çıkan yerlerin kaybı daha büyük kayıptır zannımca. zira tek derdimiz para-rant.