o kadar çok sıkılıyorum ki anlatamam işin daha kötüsü bunun bir çözümü de yok. çok şanssızım sanırım ben. umarım şansım bir gün düzelir. aşık olmak istiyorum olamıyorum. sevmek istiyorum sevemiyorum. hayatımda hiç heyecan tutku yok. neden böyle acaba diye düşünüyorum cevap bulamıyorum. ne zamana kadar böyle diyorum yine cevap bulamıyorum.
insanların bencil olması, ben dahil. insanların çoğunun düşünmeden yaşaması. benim aklımı her an işgal eden düşüncelerin çoğu kimsenin aklına bir an bile gelmemesi. yoruldum.
paketteki son 2-3 dal, hiçbir şeye yetecek kadar paramın olmaması, kızlara duyduğum antipati. ve şu an içimi en çok acıtan şey, konuşmakta olduğum kızın ikide bir peki demesi. ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum, içim acıyor.
birgün sevdiğim herkesi kaybedebileceğim geçmişe istesem de dönemeyeceğim gerçeğinin farkında olarak yaşamak. düşüncesi bile insanının canını acıtmaya yeten bir şeye önce ölen kişi olunmazsa gerçekte katlanacak olmak dayanılamaz bir şey olmalı. dünya sevilesi bir yer değil.
aslında o kadar çok şey var ki içimizi acıtan, yaz yaz bitmez. Yolda gördüğüm sırtında sepetle dolanıp yine de dilenmeyen yaşlı adamlar. O tatlı yüzünü kullanıp dilenmeyi seçebilecekken yine de dilenmeyip simit satan, mendil satan çocuklar.Ve en kötüsü de bu insanlara pislik gözüyle bakan beş para etmez insanoğlu. Genelleme yapmak istemiyorum ama çoğu insanımız böyle. Kimse kimseden üstün değil amınakoydumun dünyasında, anlayın.
insanın hayallerinin çalınması ve bir daha kurulacak hayal kalmaması.Aslında sevildiğinizi sandığınız insanlar tarafından sevilmemek, güvendiğiniz kişilerin koca bir yalan olması ve bile bile her şeye devam etmek.
bukowski gibi bir yazarın başarısızlıkları ile başarılı olan dönemde yine herşeye rağmen hayatını boktan geçirmesi ve yaşaması tüm yazarları derinden üzen şeylerin başında gelir.
son sınıfta iyi geçen vizelere güvenip bu sefer büte kalmayacam deyip ilk firdiği sınavı AA ile vererek daha da ümitlenip aynı gün içindeki 2 sınavdan da büte kalmak.