geçmişin ağırlığı altında yaşamak bazen fazla yoruyor. bıraktığım izlerin hafızamda yer etmiş siluetleri gözümde canlandığında, “ben buydum,” diyorum. “şimdi başka biriyim.” değişimin sağlı sollu kroşeleri karşısında şekillenen benliğim, kaybolup giden çocukluğum… bilmiyorum. zamanın üzerimdeki etkisi hakkında hissettiklerimi dile getirebilseydim, kendimle daha kolay yüzleşirdim belki. ama soyut “safsataların” arasında kaybolmuş, derin duygular içinde bocalamaya devam ediyorum.
Düz bir zeminde ileremeyi bırak dengede bile duramayacak kadar yorgunken ne diye uyumuyorum ki ben..
Neden korkuyorum rüyalarımdan, neden bu içimi saran umutsuzluk ..
Neden bu karamsar hallerim..
Sabahın köründe, geleceğim bekle beni diyen birini, soğuktan parmaklarımın ucunu hissetmeyene kadar beklemiştim. Gelmedi.
Ne düşündüğümü ben bile bilmiyorum.