ntv spor'da yayınlanmakta olan yenilsen de yensen de programına her takımla özdeşleşmiş renkler bulunan bir formayla çıkıp, program sonuna kadar fair-play mesajları verdikten sonra program sunucularından özel izin isteyerek,
çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı
çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı
bunu gören xxx, yesin taşaklarımı
al bunu alamaz mısın? sen ne biçim delikanlısın
ekinler dize kadar, gelsene bize kadar
sana bi'şey göstersem, kasıktan dize kadar
al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın
dizelerini büyük bi coşkuyla söyleyip, ''oh yeah madafaka'' diyerek stüdyoyu terketmek.
Evet evet hani şu ilk okulda, eğitsel kollardan olan temizlik kolu.
çok istedim ilk okulda tırnakları kontrol eden öğrenci olmayı. ayrı bir havası vardı.
sınıf başkanlığı felan faso fiso, bu işi yapan adam daha havalıydı bizim okulda.
Böyle, her sabah enson sınıfa giren öğrenci, cool bir şekilde kimseyle konuşmadan koyardı çantasını sırasına, alırdı eline defteri, kalemi ''arkadaşlar hazırlanın tırrnak kontrolü yapıyorum.'' bu cümleyi söylemeyi ne çok istemişimdir anlatamam.
adam sanki tırnak kontrolü yapmayacak bölme işlemini öğretecek. *
Dokuzuncu sınıfta sağlık bilgisi dersi vardı, ben de bu konulara çok ilgili olduğum ve sınavlar çok kolay olduğu için hep yüz alırdım. Son sınavda sorulardan biri şöyleydi;
"WHO'nun açılımı nedir?"
Ben de "world health organization (dünya sağlık örgütü)" diye yazmıştım. Gerizekalı hoca baştaki ingilizce kısmı görünce yanlış cevap diye düşünmüş olacak ki oradan puan kırmıştı, nedense gidip düzeltmesini de istemeyip 95 almıştım. Hiç önemli bir şey değil ama ukdedir içimde.
ilkokul beşinci sınıfta çok sevdiğimiz bir zeynep öğretmenimiz vardı, beni de çok sever ayrı bir ilgi gösterirdi. Bir keresinde bir şey için sınıfta para toplanıyordu ben de götürdüm ve ne alakaysa "öğretmenim annemin size borcu varmış" dedim, Bu da bunu "sizin anneme borcunuz varmış" diye anlamış olacak ki bana şaşırıp hafiften azarlayarak "ne borcu oğlum benim kimseye borcum filan yok" gibi bir şeyler söyleyip başından defetmişti, benim de basiretim bağlandı bir şey demeden geri dönüp yerime oturdum, fena bozulmuştum bi daha da gitmemiştim yanına ahshahaha.
ilkokul birinci sınıfta arkamdaki sırada oturan ikra diye bir kız vardı sınıfta anlaştığım tek kız oydu, bunun annesi thy'de hostesti, ben hasta olup okula gelmediğim gün annesi gelip sınıftaki bütün çocuklara içinde bir uçak maketi, uçak şeklinde balon ve THY amblemli bir sürü değişik güzel şeyler olan bir paket dağıtmıştı. Ben o zaman da uçak manyağıydım, ertesi gün okula bi geldim herkesin elinde bunlardan var, ağlamamıştım ama çok üzülmüştüm.
10 yıl önce mimarlıktı.
allah korumuş.lise mezunu olarak doalr milyoneri olcam yakında.rusya falantaşınıcam.kral olcam.
ama başka bi ukte daha var.bir brukluk bir acı.
roman yazmak lan.
ama türkiye kültürü türkoca falan değil yani elbette.ingilice yada rusça dilinde .
içimde kaldı aq.
aslında belki yazarım bilmiyom.steam da oyunum var.bilen bilir.o evrenin içinde yaşayan bir roman olcak ..belki be yazarım belki rusyada sağlam bir yazar ile anlaşırım.fikri,temayı olay örgüsünü veririm ona yazdırtırım.hem oyunun da güzel reklamı olur.ama asıl iş roman reklam gibi değil yani.hatta romanın içinde oyun adı 2 kereden fazla geçmicek vs.yani anlamıcaklar bile vs yani..
eğer tahmin ettiğim gibi para sıçmaya başlarsam yazdırırırm aq.çok zaman alır onlamı uğraşıcam.
eğer oyun aynda 6 bin dolar bandını geçemez ise ben yazarım.