sokak hayvanları üzerine bir film çekerdim. doğmaları, sokakta hangi şartlar altında yaşadıkları, ölümleri vs. hatta bazı kedi ve köpeklere kamera takıp onların gözünden de görüntüler verirdim.
II. Selim’in (nam-ı diğer kırmızı tuborg selim) hayatını konu alan bir film çekmek isterdim. Konu; 8 yıla kaç kadeh ve kaç kadın sığdırılır. Tür; komedi, romantizm.
Kürşadın 40 kişiyle çin sarayını basmasını çekerdim. Aslında beceremem öyle şeyleri ama imkanım olsa çektirirdim işte. 300 spartalıdan daha kıyak bir film olurdu valla. işin içine bir de aşk koydun mu olur sana oscarlık film. Mesela kürşad öldürmeye gittiği çin hükümdarının kızına aşık olsun ne bileyim kız da lezbiyen olsun ihanet, ihtiras falan... Olum bu daha çok netflix yapımı gibi oldu. O zaman 40 çeriden biri de kürşada aşık olan ermeni kökenli, kızıl saçlı bir cüce olsun.
Bence göktürk hükümdarı ilterişin oğlu kaanın daha 16 yaşındayken çin sarayından çinli generali tabiri caizse evinden alıp babasının önüne getirmesi de tam filmlik bir olay.
islamiyet öncesi türk tarihinde o kadar çok film yapılmalık konu var ki ah şu batılılar bize karşı düşmanlığı bıraksalar neler neler çıkar da sevmiyorlar işte ne yapcaksın...