Pazarda soğuk su satma işine girdik. Kimse almadı beş saat geçti sular ısındı. Bir adam verin bakalım çocuklar sudan dedi verdik. Bu ne be kaynar bu dedi suyu bitirdi hadi para Mara yok dedi. O günden sonra talih hep bana tekme atıyor. Kısmet.
ilkokul beşe geçtiğim O yılın Yazında içinden tren geçen bir Anadolu kasabasında tatilimi geçiriyor ilken Dayım bir kutu tipitip sakız getirdi kuzenimle benim tren garında satmamız için. içinde yüz tane çiklet vardı. Elli tanesini satarsanız kutunun maliyeti çıkıyor gerisi Kar kalıyor dedi dayım. Biz de kuzenle i sakızların elli tanesini garda sattık. Kutuda geriye kalan diğer elli sakızı ise çiğnedik yaz boyu. Yanımıza kar kalan bu oldu.
sene 2005, lise hazırlıktayken ingilizce ve almanca sınavlarında sene boyunca kopya satmıştım. ingilizce sınavı için kişi başı 20 lira, almanca sınavı için ise 2 lira alıyordum. sınavdan en az 70 alma garantisi ile.
sayemde 30 kişilik sınıfımdan en az 10 kişinin ingilizceden, sınıfın hemen hemen hepsini almancadan geçmesini sağlamıştım.
o yıllarda ailesinden uzakta okuyan bir genç için iyi paraydı.
lafı hiç dolandırmayacağım, net adamımdır. yaşlı ve varlıklı kadınların gönlünü hoş edip karşılığında hediye, para vs alıyorum. bu yani ticari faaliyetim. ilki de oydu, sonuncusu da o.
su satışı ve tartıcılıkla başladım. daha sonra 93 yılı beşiktaş kadrosunda bulunan tüm futbolcuların ıslak imzalı bir kagıdı geçti elime. fotokopi çektirip çektirip satıyordum. işin ilginç tarafı koca okulda eline kağıt geçtikten sonra bunu yapabilecek olmaları, fakat kimse yancı olmadı. bizler o zamanlar gerçekten saf ve masum insanlardık. hatırladığım bir bilgisayar parası kadar para kazanmıştım.