yazarların ilk görüşte aşk hikayeleri

entry10 galeri0
    1.
  1. Bi kızla tanıştım harbi dehşet-ül vahşet. 1.70 boy, kumral uzun düz saçlı, gözler mavi, bacaklar uzun, kilo 55 boyla çok iyi kilosu. bazı kızlar gibi açık seçik değil dekolte bile yok lan yinede seksi. çok iyi bakıyor kendine. neyse tanışmıştık oturduk nezih bir mekana fazla kişi bilmez benim mekanı. kafenin özel içeceğini tavsiye ettim direkt tamam dedi. tek sorun koltuklar arasında ki uzaklıktı. neyse ben başladım konuşmaya. sorularına cevap verdim felan sohbet çok iyiydi. dedim uzun bir ilişkiden çıktım ama hatalar yaptım olmasaydı da olurmuş. kız ayaga bi kalktı. hassiktir gitti amk kız derken yanıma oturdu. çok uzaktık dedi. iyi yaptın dedim. bir yudum aldım içecekten tam bırakacam masaya kız dedi, bana geçmişinden bahsetme gelecekten bahset. kızın gözlerine baktım ve o kelime çıktı ağzımdan. falcıyı çağırayım mi ? ama kız tatlı lan.

    dayanamadım ve kızı aradım. etkilendiğimi bir daha buluşmak istediğimi söyledim. öyle bir şeydi ki kıza şiir yazmak gelmiyor içimden, anlamlar getirmek istemiyordum. zaten anlam getirmişti gelişiyle.. bakışları şiirlerin son kelimelerinde ki gibi kafiyeliydi. nasıl olmuştu da bu kızdan etkilenmiştim. taze bahar kokusunda ki huzur gibi sarıyordu bedenimi. tamam olur buluşmak için can atıyorum dedi o incir reçelimsi sesiyle. ilk gittiğimiz mekana gittim oturdum yarım saat erkendi ama. birini beklemektedi hazzı daha yeni tatmıştım sanırım mekanın özel içeceği gibi özeldi onu beklemek. birden kapıda o belirdi. ilk nasıl selamlaşayım diye binbir türlü düsünce geçerken. merhaba bu zamana kadar ki yollarımın en güzel sonu dedi. ben onu beklemenin kusursuzluğunu ve hazzını yaşarken o bana doğru gelmenin muazzamlığını yaşıyormuş. cevap veremeyecektim sanki derin bir nefes aldım ve merhaba beklentimin en güzeli ve en üstü dedim. sanki yolun başındaydık artık...

    artık yolun başındaydık. çantasını karşımda ki koltuğa bıraktı. yüzünde birden papatyalar açmaya başladı. aynı sorunu tekrar yaşamayalım dedi tüm zarafeti ve büyüleyici güzelliğiyle yanıma oturdu. nasıl oluyorda karşılaştığım bir kızdan etkileniyordum. o da benden etkilenmişti. bir karmaşa yaşarken yine o incir reçelimsi sesiyle yanında olmak nasıl bir şey biliyor musun ?dedi. kalmıştım öyle ne cevap verecektim. konuşmak değil kır çiçeklerinin arasında ki huzuru yaşamak istiyordum onun yanında. bilmem dedim şuursuzca. nasıl diye sormamıştım edebiyat yapacaktı. ama bunun farklı bir şey olduğunu tam düşünürken birden elimi tuttu. gözlerine baktığımda onun ne olduğunu anlamıştm sanırım. yutkundum zorla. neler oluyordu bana. eli bir bülbül ötüşü kadar yumuşaktı, gözleri meteor kadar parlak ve muazzamdı. senin yanında olmak her şeyin siyahı giymesiydi dedi. ne demeye çalıştı düşüncesini oluştururken biz aydınlık her yer karanlık dedi ve tekrar farklılığı hissettim kusursuzca...

    farklılığı hissetmiştim kusursuzca. hâla eli elimdeydi. nefesimi kesiyordu sıcaklığı. uzunca göz göze bakıştığım ilk kızdı. zaman dahada ilerdikçe gözlerinde ki mavi büyüye kapılıyordum. denizde ki girdap gibi kendine çekiyordu gözleri. cafe boştu. sadece müzik sesi vardı. bir anda masanın üzerinde duran telefonu çaldı. ikimizde hâla göz gözeydik. dudaklarımıza mühür vurulmuş gibi açmıyorduk. 'seni seviyorum' dedi mühürü paramparça ederek. ben dahada susuyordum. cevap bekliyor gibiydi. oysa tam bilmiyordum ki ne olduğunu. farklıydı her şeyiyle. iyi hissettiriyordu ama adını daha koyamamıştım. ne diyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. cafede çalan müzik durmuştu. sadece nefes seslerimiz sarmıştı kulaklarımızı. gözlerinle beni çekiyorsun kendine ve ben sende kaybolmak istiyorum dedi. aynı düşünceleri nasıl olurda geçiririz kafamızdan. nefes sesi yükseldi. bana daha çok yaklaştı gözlerini kapattı ve o ilk öpücüğü kondurdu kelebek misali dudaklarıma...

    benim hikayem böyleydi..
    4 ...
  2. 2.
  3. varlığına inanmadığım durum.
    2 ...
  4. 3.
  5. bakıştık, sonra reddedildim.
    1 ...
  6. 4.
  7. yemekhanedeydim lan öyle aman aman bir mekan değildi hani, günün menüsü gayet güzeldi eşekler gibi yemeğimi yemiş sıra meyveye gelmiş onu da hayvani bir iştahla yemiştim sonra o içine 3 çeşit yemek 1 de meyve koyulan tabıldotu aldım elime ayağa kalktım döndüm yürüyorum mutluyum, amanın o da ne hayatımda ilk defa sılov moşın etkilenme yaşıyorum o bana bakıyor ben ona sonra bir o bir ben paslaşıyoruz ama nasıl ara paslarıyla gole doğru gidiyoruz anlatamam, insanlar yanıbaşımdan geçiyor ama hepsi silik durdurmuşuz zamanı neyse sonrasında bir bok olmadı işte, başka bir hatun buldum bu da böyle saçma bir hikayedir işte
    2 ...
  8. 5.
  9. ilk görüşe aşk olmadı. ufak çaplı bir etkilenme oldu. ilk görüş değilde o son görüş yok mu o yıktı beni. * * *
    1 ...
  10. 6.
  11. ben ona sarıldım,o bana sarıldı. *
    1 ...
  12. 7.
  13. bir de görmeden aşık olanların hikayeleri mevcuttur. sadece muhabbeti ve konuşma tarzıyla kendine aşık edenleri vardır ki bambaşka bir duygudur. her an ondan bi mesaj gelicekmiş gibi beklersin ve mesaj kutun her yandığında bir çocuk mutluluğyla açarsın mesaj kutunu. * farklıdır hoştur.
    1 ...
  14. 8.
  15. ilk okulda birbimize aşıktık onunla, sonra o liseye geçti ben hala orta okuldaydım tabi görüşemiyorduk haliyle. sonra bi gün taşındıkları haberi geldi hem de uzak bi semte taşındılar, ara sıra okul dönüşü karşılaşıp bakardık birbirimize sonra o da olmadı gittiler tabi o zaman ne benim telefonum ne de onun var hiç görüşemedik. aradan 5yıl geçti bir gün hiç beklemediğim bi gün durakta karşıma çıktı gözlerime inanamadım o gözleri bakışları hiç değişmemişti masmavi gözlerine heyecandan bakamadım bile boyu uzamış küçükken aynı boydaydık şimdi o benden uzun olmuştu, inanamıyordum bu maviş olamaz benim mavişim diyordum..
    derken sadece öyle bakakaldık ne ben konuştum ne de o ama o gün bizim aşkımızın yeniden doğduğu gündü şimdi neredeyse bir yıl olacak vay be kader diye buna derim ben.. gerçek aşk bir şekilde böyle karşınıza çıkabilir yeter ki bekleyin öyle her önünüze gelene atlamayın.
    2 ...
  16. 9.
  17. ilk görüşte ilişkinin onuncu yılını kutlayan hikayelerdir. mevcuttur bu ilişkiler hala.
    1 ...
  18. 10.
  19. Tam tarih veremiyorum fakat 2010 yılının son baharıydı. Bir gün bir kız çıktı karşıma. Ama o kadar güzel bir kızdı ki... Belki de o kadar güzel değildi,belki de bana güzel geliyordu. O kadarını bilemem fakat bir kere vurulmuştum işte güzelliğine. Hele o gözler... Gözler... Neyse,sizin anlayacağınız ilk görüşte aşık oldum ona. Fakat asla yanına gidip konuşmaya cesaret edemedim. Nasıl edebilirdim ki? Ben Quasimodo'ydum,o ise Esmeralda. Aramızda dağlar kadar fark vardı. Ben ona deliler gibi aşıkken o benim farkımda bile değildi. Tek yapabildiğim onu uzaktan uzaktan izlemekti. Daha sonra uzaktan da izleyememeye başlamıştım onu. Artık onu hiç göremiyordum. Fakat Facebook'ta arkadaşlarımın arasındaydı ve nasıl olduysa bir şekilde mesajlaşmaya başlamıştık. Tabi onun için yine de çok önemli biri değildim,sadece arada mesajlaşıyorduk. Bu durum bir süre böyle devam etti. Emin olmasam da sanırım 11 Ocak 2013 gecesiydi. O gece telefonumdan Facebook'a girdim ve onun online olduğunu gördüm. Bu hareketime hala hayret ediyorum fakat bir anlığına cesaretimi topladım ve ona mesaj attım. Onunla konuşmam gereken önemli bir konu olduğunu söyledim. Ne konuşucağımızı sordu. Ona açık açık itiraf ettim her şeyi. Onu sevdiğimi söyledim. En sonunda açılmıştım ona. Nihayet bunu başarabilmiştim. O andan itibaren her şeyin çok saha güzel olacağını düşünmüştüm. Ne kadar da aptalmışım! Beni reddetti. Hatta keşke sadece reddetseydi,aynı zamanda alay etti benimle. Aşkın gözü kör derler ya,benim de gözlerim kör olmuştu. ilk başta anlayamadım benimle dalga geçtiğini. Seni daha yakından tanımak istiyorum dedim. O dalga geçmeyi sürdürdü. En sonunda anladım durumu. "Benimle dalga mı geçiyorsun?",diye sordum. "Esteğfurullah,dalga geçmiyorum ama o dediğin şeyi sadece istersin.",dedi. O mesajı gördüğüm an tam anlamıyla başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissettim. Aşık olduğum kız için bir hiç olduğum tescillenmiş oldu. Hayallerim yıkılmıştı. O gece ağladım,hem de çok ağladım. Benim duygularım olamaz mıydı? Benim sevmeye hakkım yok muydu? Ağladım,ve bunları düşünerek uykuya daldım.

    O günden sonra ona mesaj atmadım. Zaten kısa süre sonra Facebook hesabını kapattı ve ona ulaşabileceğim tek köprü yıkılmış oldu. Aradan ne kadar olduğunu hatırlamadığım bir süre geçti. Hani Facebook'ta tanıyor olabileceğin kişiler bölümü olur ya,işte orada gördüm onu. içimi bir heyecan kapladı. Beni her ne kadar aşağılamış olsa da ona hala aşıktım. Fakat yine de bana öyle davranmasının ardından onu ekleyemezdim. Gururum buna el vermedi. Kısa süre sonra bir baktım o bana arkadaşlık isteği göndermiş. Ona istek göndermemiştim ama onun bana gönderdiği isteği kabul ettim. Yine de aramızda bir mesajlaşma geçmedi. Yaz ayındaydık. Ailemle birlikte bir otele tatil yapmak için gittim. Sanırım oraya gideli bir ya da iki gün olmuştu. Öğle yemeği yiyordum. Bana doğru birisinin geldiğini gördüm. Genç bir kızdı. Siz de tahmin etmişsinizdir,O oydu. Aşık olduğum kız benim olduğum tarafa doğru geliyordu. Geldi,bir anlığına göz göze geldik. Ardından ben yokmuşum gibi geçip gitti yanımdan. Tabi ben bu harekete şaşırmamıştım,benimle konuşmasını veya bana selam vermesini beklemiyordum. Aynı günün akşamı bana mesaj attı. Gördüğü kişinin ben olup olmadığımdan emin olamamış herhalde. Benim de onu orada gördüğümü söyledim. Mesajlaştık,havadan sudan konuştuk. Sanki daha önceki o mesajlaşma hiç olmamış gibi. Otel içerisinde birkaç kez karşılaştık ve aramızda kısa konuşmalar geçti. Bazı zamanlar da onu uzaktan gizli gizli izledim,tıpkı eski günlerdeki gibi. Daha sonra ailemle istanbul'a döndüm tabi. Onunla yazışmaya devam ettik. Yalnız,bir şeyler eksikti sanki. Onun beni hiç umursamadığını hissediyordum. Mesajlarıma çoğu zaman çok geç cevap veriyordu,bazen de hiç cevap vermiyordu. Bu durum beni gerçekten rahatsız ediyordu. Bir gün yine bir mesaj attım ona,birkaç ay önceydi. Önceleri olduğu gibi yine cevap gelmedi. işte o gün bir şey fark ettim,ona olan sevgim artık tükenmişti. Bir zamanlar başımı döndüren o aşk,karşılık bulamayınca yok olup gitmişti yılların ardından. Hani Ali Atay diyor ya:"Yokluğunda yok olup gidecek,biliyorum,bu sevda.",işte öyle olmuştu. Onun yokluğunda yok olup gitmişti bu sevda. Onu Facebook'taki arkadaşlarımdan çıkardım. Mesajlaşmalarımızı sildim. Ona dair hiçbir şey kalmasın istiyordum. Sadece Facebook'tan değil; kendi aklımdan,gönlümden,benliğimden de sildim onu. Artık beni umursamayan biri için kendi kendimi yiyip bitirmeyecektim. O gece yatarken yine ağladım. Ağlamayacağım demiştim kendime,ama ağladım. Onu göz yaşıma kattım ve yanaklarımdan süzülüp buhar oldu O. Artık ondan geriye hiçbir şey kalmamıştı,benim için artık yoktu O. Aradan yaklaşık iki ay geçti. Bana mesaj atmış;"Neden sildin?",diye. Onu sildiğimi fark etmesi bile aylarını almış. Ona cevap yazacaktım fakat fark ettim ki beni engellemiş,yazacağım cevabı beklemeden. Ben de cevap falan yazmadım haliyle. Birkaç gün sonra tekrar baktım profiline. Profilini görüyordum,demek ki engelimi kaldırmıştı. Fakat yine de cevap yazmadım. Çünkü O artık benim için yoktu. Bir daha da bir etkileşimimiz olmadı. Şuan ona karşı bir şey hissetmiyorum. Ne aşk,ne sevgi,ne de kızgınlık. Çünkü hepsi geride kaldı.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük