sipariş edilen şeyin bitirilmesi konusunda takıntılıyım, eğer bitirmiyorsan söylemeyeceksin gibi. Ama bunun para ödemekle alakası yok sadece hoşuma gitmiyor.
alafranga tuvalette 10 dakikada bacaklarım uyuşurken, alaturka tuvalette 1 saat çömelerek oturabilmek ve sonrasında hiç bir şey olmamış gibi yürüyebilmek.
sigaraları ikişer ikişer, bazen üçer üçer içmek.
karanlıkta zorlanmadan yürüyebilmek.
bana el şakası yapan bir karşı cinse istemdışı olarak bunun 10 misli bir kuvvetle karşılık vermek.
en bozuk havalarda bile güneş gözlüğü ile gezme ihtiyacı hissetmek.
kahve tüketimi, 5 bardak civarı ve mümkünse amfetamin ile birlikte. 24 saatin 20 saati ayakta durup çalışabiliyorsunuz. önermem, çok uçuk hayat maratonunuz yoksa.
Baya takıntılıyım birine taksam ne olsa bile ilgi alanımdan çıkmaz ta ki onun yerine baska birini takana kadar su anki takıntım tam iki yıldır var küçüklük fotolarına kadar topladım konuşmaları yaptığı yorumlar beğeniler vs manyagım heralde.
Zifiri karanlik olmazsa uyuyamam.
Yastigi boynum ile omuzum arasina sikistirmadan uyuyamam.
Gunduz vakitleri uyuyamam.
Sabah ezani duyunca bi uykum geliyor ki sormayin tak diye fisim cekiliyor sanki.
Bulasik yikarken catal ve kasiklari ilk once sonra tabak en son tencere falan yikarim sira hic bozulmaz.
Kopegimi gezdirirken hep solumda tutmaya calisirim.
Bir pasta kutusunda son dilim kalmışsa onu yiyemem. Ya da karpuzun son dilimi kalırsa onu yiyemem. Çünkü bana 10 kişi dokunmuş hatta yalamış gibi gelir o derece tiksinirim son kalandan.
çift sayı takıntım var. televizyonda sesi açarken ya da kısarken hep çift sayıda bırakırım. iki farklı renkte fayans varsa hep aynı renkten yürürüm, yürürken de sayarım. geceleri ocak açık mı, kapı kilitli mi diye bir çok kez kontrol ederim. eğer ortamda sıkıldıysam etrafta gördüğüm kelimelerin harflerini sayar, hepsini toplaya toplaya bir şekilde tek basamaklı bir sayıya -özellikle 8'e- tamamlamaya çalışırım. mor renkte herhangi birşey gördüğüm zaman saçma ve gereksiz de olsa çok beğenir, çoğu zaman da alırım. müzik dinlemeden hiç bir işimi istekli ya da keyifli yapamam, olmazsa olmazımdır ama birşeye konsantre olmam gerekiyorsa da hiç bir yerden ses gelmemesi gerekir yoksa dikkatim hemen dağılır. hevesle başladığım çoğu hobiyi yarım bırakırım, maymun iştahlının biriyim. daha birinin bile sonunu getiremedim. normal bir insanım işte, herkes kadar ruh hastası.
Bir şey olmadan, bir işe kalkışmadan, bir karar vermeden önce bir müddet içimde tutarım. Kesinleşene kadar yalana mecbur kalmazsam söylemiyorum.
Totem metodu yaşıyorum galiba.
Bir çeşit güvende hissetme. Bir inanış türü.
Bizim oralarda bu tarz tipler "sinikli" adıyla etiketlenir.
ilginç huyum sinik, teşekkürler.