Akşama doğru bir dilim ekmek yiyeceğim belki
Bir bardak da süt içeceğim.
Sonra bir güzel uyumak istiyorum, bütün gün çok yoruldum
Ben
Gözlükten, taş hamurdan ve çarşaflardan
Ve biraz hiç çağrılmamaktan yapılmış Yakup
Uyumak istiyorum.
Ve sabah bunları bir bir kendime anlatacağım
Yakup'un gene bir yokluğa doğru büyüyen içinde.
ancak
o mahvolmuş hayat
bizimki olduğunda,
işte o zaman
farkina varırız
intiharlarin, ayyaşlarin, hapisane
kuşlarının, uyusturucu müptelalari
ve benzerlerinin.
varoluşun
menekşeler kadar,
gökkuşagı
kasırga
ve
tamtakır
mutfak
dolabi
kadar
Olagan
Bir
Parçası
Olduklarının.
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
“Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın!
Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde
Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında...”
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...
Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
itler bile gülecek kimsesizliğimize
Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.
Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.
Payıma lanetli aylar düştü.
Mayıs olsun isterdim mesela
Haziran?
Evet.
Soğuk kış geceleri isterdim örneğin.
Kokusunla ısındığım.
.
Çok şey istemedim mesela.
Çok şey yüklendim ama.
.
.
Ben yaşamak istedim örneğin.
Acı içinde öldüm ama.