annem ile babamın gözlerinde ki, ben herhangi bir şeyden mutlu olunca ki oluşan şekli gözümün önüne getiriyorum. getirmeye çalışıyorum. sonra da diyorum ki ulan en asaletli duyguların adamı, ne yapıyorsan kendine yapıyorsun. madem ömür biçilmiş, iyi kötü bir şeyler yap. gör hayatı. ne olacaksa da olsun.
her şeye rağmen hayatın düzeleceği kanısına kendimi inandırmak. burada motivasyon yok, bu inanca dair motivasyonlar arıyorum sadece. bir çocuğun, yeğeninizin size gülümsemesi gibi mesela. ya da, annenizin babanızın siz mutlu olunca, onlarında mutlu olduğunu anlama idrakına az da olsa varabilmek. bir müzik, bir söz. belki de bir bekleyiş. bekleyişi beklerken, beklemekle kalmayıp çaba göstermek. enerji emen, pozitif düşünmeyi aklına getirmeyen, getireni de bozan insanlardan uzak durmak, size öyle bir iyi gelecek ki sormayın gitsin.