omzumdaki köprücük kemiğimin kırıldığı andır.kırıldığı an değil aslında sonrasıdır esas en kötü an,hiç böyle bi acı çekmemiştim.siz hiç 6 ay askıyla gezdiniz mi?
özellikle son 1 senedir ölmekten beter eden olaylar yaşadım. hala da sikik olayların sunduğu sikik bir hayat yaşıyorum. ama hiçbiri onunla ilgili o çirkin gerçekleri öğrendiğim an kadar kötü değildi. uzun zaman önce çıktı hayatımdan. ama o anı unutamıyorum. her aklıma gelişinde daha çok nefret ediyorum insanlardan.
seversin de açılamassın ya. işte o andan şu ana kadar olan anlar bütünüdür ve uzamaktadır. tabiki açılmadım, kolaysa git sen açıl. açılma lan niye açılıyorsun? neyse benim kafa yine gitti. gerçi onu gördüğüm andan beri kayıp ama... ne uzattırdınız be kavaşeler. içim acıyor lan işte, her aklıma geldiğinde göğüsümde bir tıkanıklık, bak işte o an da baya bir kötü. yine oldu. nefes alamıyorum lan.
Ortaokuldu. Ilk yıllar. Çok küçüğüm. Çarşıya giderken ilçemizin delisini gördüm. Tam ben yanından geçerken bir hamleyle pantolonuna davrandı. Dalgayı çıkarıp sallamaya başladı. O zamana kadar ben herkesin çükü benimki kadar sanıyodum. Meğer onlarınki daha küçükmüş. Görünce korktum amk. Düşün o derece. Hala işerken bakamıyorum önüme.
Bütün arkadaşlarının önünde doğum günü pastasındaki mumları erken üflediğin için annenden azar yemek yada ablanın egosu için sizi kimin olduğu önemli olmadan azarlaması yerin dibine geçmek istersiniz ama o anlarda yer hiçbir zaman yarılmaz.
6 temmuz 2012.
Unutulsa da çok zaman geçse de kalıcı izler kaldı bende. Ölüm dışında daha da o kadar üzülmem sanırım. Hayal kırıklığının en yoğun olduğu gündü. Böyle elinden bir şey gelmiyor. Konuşsan anlaşılmıyosun, dışarı çıksan olmuyo kalsan olmuyo. Kimse yaşamasın öyle üzüntüyü..