3-4 sene önce bir edebiyat eleştirmeniydim insanların gözünde. Herkes hocam der, yazdıklarını getirirdi üzerinde beraber düzenlemeler yapardık. Etimolojik sohbetlerde bilirkişi olarak görüşüm alınırdı.
ITALYADA NATO komutanının karısının Doğum günü kutlaması vardı o gece, ben de davetliydim. Iki tane köpekleri vardı beni sevmisti hayvanlar. Kuyrugum gibi habire islam filan diye sorular soran zenci subay vardı adamdan bikmistim yahu.
Neyse Karıya benim ceket içinde düğünden kalma altın hafif ama uzunca masallah vardı onu taktım. Herkes bir anda şok oldu karı ağladı falan.
Yazın Yeni açılan, esnaf lokantası kıvamında bir lahmacuncuya gitmiştik.
Hesabı ödedikten sonra adam, elimize kolanya döktü.
Ben ensene sürüp serinlemiştim.
insanın g*tü kalkıyor yahu! ilgi alaka güzeldi.
1-Santiago mele Ankaragücü'nde iken Muslera ziyarete gelmişti. Ankaragücü basın sözcümüz ile birlikte dördümüz kahvaltı yapmıştık.
2-17 yaşında Kanal 7, TRT, NTV muhabir ve sunucularının olduğu bir seminerde sunuculuk moderatörlük yapmıştım.
3.16 yaşında iken Ankara'nın en çok dinlenen 2 radyosunda 1 yıl yayıncılık yaptım. En genç radyocu ödülüm var. Lisede okul hoparlörlerinde benim yayınlarım yayınlanıyordu.
bir gün boğazda bir yalıda bulunmuştum. tam o esnada bir gemi karşı tarafta bir başka yalıya çarpmak üzereydi. herkes pencerelere üşüşmüş endişeli gözlerle olayı takip ediyordu. neyse ki kaza olmadı. o an bir aralık ortamdaki bir hanım başını şöyle bir uzatıp şöyle demişti: "mehmet bey'in yalısı mı o?" o andır işte. ulan ya.