Kitap okuyorum. Okumasam takıntılı bir insan olarak çıldırırdım. Tezer özlü, yeryüzüne dayanabilmek icin yazıyorum demiş. Bende yeryüzüne dayanabilmek icin okuyorum.
Önce bir durup düşünüyorum. Bu sorun benim hayatımı nasıl etkiler diye kendimce bir değerlendirme yapıyorum. Ucunda ölüm, kalım yoksa en fazla bana ne yapabilir diye düşünüyorum. Sonra görmezlikten gelip nirvanaya ulaşarak hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum.
hadid/22: Yeryüzünde ve aranızda oluşan hiçbir şey yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta kayıtlı olmasın. Bu, kuşkusuz ALLAH için çok kolaydır.
hadid/23: Bu, yitirdiğiniz bir şey için üzülmemeniz ve O'nun size verdiği nimetlerle de şımarmamanız içindir. ALLAH kendini beğenip övünenleri sevmez.
Ne derdi ne devayı başkasında aramadan kafamda çözüyorum.
Başıma geldiyse bi olay sebebi vardır diyorum neden ben demiyorum.
Ahlaki degerleri fazla kullanmadan sonuca odaklı gidiyorum.
Çözemiyorum, artık çözmek için çaba da sarf etmiyorum zaten çözemiyorum... çözmüş gibi de davranıyorum...zamanla unutuyorum sanırım, ya da unuttuğumu zannediyorum...
Bazen sorun öyle çok canımı acıtıyor ki ağlamak iyi geliyor ama o zaman da "güçsüz erkek" yaftasını yapıştırıyor insanlar...
taktik-stratejik rasyonel yaklaşımlar ve bilirkişi istişareleriyle alternatifleri ve olasılıkları öngörmeye çalışır, bunun akabinde çözüme dair karar alırım.
Sorunların değerini doğru tespit ediyorum. Kendimden daha önemli bir şey olmadığını merkeze koydum onun etrafında dönüyorum. Kastettiğim bencil olduğum değil aksine kendime faydam yoksa kimseye faydam olmadığı.
Çözmüyorum. Her şey kendiliğinden olacağına varıyor zaten. Çünkü; "Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir."
Kaos teorisine selamlar olsun.
Kelebek etkisi, seni de unutmadım.