Ne zaman bir hükümet-devlet erki, ya da bir cami-kilise-sinagog vb din yapısı kölelerine "bunu okuyamazsınız, bunu göremezsiniz, bunu bilmeniz yasak dese" nedenleri ne kadar kutsal olursa olsun, sonuç zorbalık ve baskıdır.
Aklı kandırılmış bir adamı kontrol etmek için çok az bir güç gerekir.
Aksine, özgür bir insanı, aklı özgür bir insanı hiçbir kuvvet kontrol edemez. Ne işkence, ne fisyon bombaları, ne de bir başka şey. Özgür bir insanı fethedemezsiniz; yapabileceğiniz tek şey onu öldürmektir.
insanlık tarihi boyunca ideoloji veya din ya da iktidarlar arasında çatışmanın temelinde insan ırkının sadece 2 tane olan temel politikasının yansıması vardır. aslında hep insanların güdülmesini isteyenlerle, böyle bir arzusu olmayanlar-buna önem vermeyenler arasında olan çatışmadan başka bir şey yaşanmıyor.
bunun için insanların yaptığını akıl bazında değerlendirmeyin. insanlar akıl bazında düşünen eyleme geçen hayvanlar (canlılar) değildir. insanlar düşüncelerini eylemlerini sonradan akıl kılıfına uyduran hayvanlardır - Robert Anson Heinlein.
hayatın felesefesi olmaz. felsefe teoridir. hayat ise gerceğin ta kendisi. tecrübe ise yaşayınca öğrenilir. o zaman hayatı ciddiye alın. kuralına göre yaşayın. kurallara uymayanların başına heran herşey gelebilir. muhafaza istiyorsan eğer sair zamanda allahsız yaşama ki darda korunasın. yoksa sen kendini koruyamazsın..
Morgan Housel'in Paranın psikolojisi adlı kitabında geçen "kumarı kazanmanın en iyi yolu oynamamaktır" sözünü meğerse ben ömrüm boyunca hayat felsefem yapmışım hiç şüphesiz..
"ölünce mezara mı götürececeksin?" "bir daha mı geleceğiz dünyaya". o yüzden tabii ki israf etmem ama cimri de olmam asla. harcanması gerekiyorsa parama kıyarım. eğlenmeme de önem veriririm.