genel olarak 3-4 yaşlardır. nitekim benimki de 3 yaşlarında idi.
yemek sofrası kurulurken sofradan çaldığım acı biberi yiyip, salyalar saçarak etrafta dolaştığımı anımsıyorum.
üzerimdeki kıyafete akan salyalar, ağlayarak etrafta koşuşuşturuşum falan hala aklımda.
bir de kapıda ezdiğim tavşan var ama o an kaç yaşında olduğumu hatırlayamadım, yine 3-4 yaşlarında olduğumu varsayıyorum zira yaptığım aptallığı açıklayabileceğim başka bir yol yok.
sıcak bir yaz akşamı idi, evimiz zemin katta ve balkon direkt bahçeye açılıyordu. bahçenin karşısında cadde, caddenin karşısında ise şimdilerde avm olan orman vardı.
babam ablamla bana uğraş çıksın diye minik bir tavşan getirmişti. tavşan balkona doğru son sürat zıplarken* kaçmaması için hızlıca kapıyı kapatmıştım.
zamanlaması kötü olmuştu ama.
3 yaşında çocuk nereden bilsin tabii zamanlamayı...
ama kesinlikle kötü bir niyetim yoktu, caddede ezilmesini veya ormanda açlıktan ölmesini engellemek için yapmıştım, çok net hatırlıyorum.
tavşancık parçalarına ayrılmadı tabii, bir baygınlık geçirdi, babam soğuk sular falan çarpıyor zavallı hayvana kendine gelsin diye ama nafile...
üç tekerli bisikletim vardı 3 yaşında idim ön pedalını çevirdiğimi ve bir hafta sonra o bisikletten düşüp annemin sırtında sağlık ocağına gittiğimi hatırlıyorum.
üç tekerlekli metal bir bisikletim vardı, maalesef apartmanın bahçesi olmadığından ve benimle sokakta ilgilenecek biri bulunmadığımdan apartman içindeki merdivenlerindeki düzlük yerlerde bu bisikleti kullanırdım. bir de kar yağmıştı dışarı çıkıp karla oynamıştık. eldivenim ilginçti sadece başparmak ve diğer parmakların tümüne giyilen tek tek parmak aralarına girmeyen bir eldivendi. bir de oyuncak bir at vardı bir akrabada. her gittiğimde onun nerede olduğunu sorar, ona binerdim ve sallanırdım. ayrıca parkta salıncakta sallandığımı, kaydırakta kaydığımı hatırladım. bunlar okula gitmeden önce hatırladığım az sayıdaki anılardan biridir. ilginçtir insanın küçükken hafızası pek kalıcı yönde kaydedici olmuyor. bunun da bir nedenini okumuştum ama aklıma gelmedi şu an. hatırlarsam ilave ederim.
yaşımı hatırlamıyorum, çok küçüğüm ama.
uykudaydım herhalde, gözlerimi açmıştım, çevremde benim gibi bir sürü var.
koşmaya başladık bi' yere yetişiyoz ama nereye desem bilemedim şimdi.
sonra ben hepsinin önüne geçtim, hızlıydım baya o zaman.
arkamda kalanların teker teker düştüğünü gördüm.
evet birinci ben olmuştum.
konuyla ilgili bir bilgi, bu bilgiye göre 3 yaşından önceki bir durumu hatırlamanız pek mümkün değil.
"Kanada'nın Memorial Üniversitesi'nde çocukluk dönemi hafızalarıyla ilgili bilimsel çalışmada bebeklik döneminin neden hatırlanmadığı ve hangi yaşlara ilişkin anıların akılda tutulabildiği araştırıldı. Halk arasında 'erken yaşta çocuklar daha çabuk öğrenir ve asla unutmaz' şeklindeki inanışın aksine çocukların 3 yaşından önce öğrendiklerini 10 yaşından sonra hatırlamadıkları ortaya çıktı. Araştırmanın sonuç bölümünde insanlarda uzun yıllar anıların saklanabildiği kalıcı hafızanın 10 yaşında tamamen şekillendiği belirtildi. Carole Peterson'un liderliğini yaptığı ekip yaşları 4 ile 13 arasında değişen 100 çocuktan 'erken döneme' ait anılarını anlatmalarını istedi. Deneklerden yaşları en küçük olanların 18 aylık döneme kadar yaşadıklarını yaşları daha büyük olanlardan daha iyi hatırladıkları sonucuna varıldı. Ancak iki yıl sonra 3 yaş ve öncesine ait anılarını hatırlayan deneklerin bu kez "Hayır, bir şey hatırlamıyorum' demesi ekibi şu teze yöneltti: 3 yaş öncesi anılarını hatırlıyor. Ancak ileriki yaşlarda bu anıları unutuyor... Dolayısıyla hafıza 10 yaşında tam olarak şekilleniyor. 7-8 yaşlarında olan çocuklar başlarından geçen olayları 5 yıl öncesine kadar hatırladı.
Çocuklar 3 yaşa kadar öğrendikleri bilgileri kaydedemezler, 3 yaşından önce hatırlanan bazı anılar, sonradan anlatılmış olan hikayelerden çıkarsanarak hatırlanan şeylerdir, gerçek kaydedilmiş bilgiler değildir. Bazı çocukların özellikle de üstün zekalı olanların beyin gelişimi daha hızlı olabilir. Kaydettikleri bilgiyi daha hızlı geri çağırıp daha hızlı kullanabilirler. 3 yaşına kadar olan bilgileri hatırlayabiliriz ancak 3 yaşından önce olanları hatırlamamız pek mümkün değildir. Hafızayı oluşturan beyin yapıları gelişmediği için bilgileri kaydedemeyiz. Hatırlanan bilgiler bize daha sonradan anlatılan hikayelerdir. Hatıraların yarıya yakını 4 ve 5 yaşındaki çocuklarda tamamen yok oluyordu. 6 ve 7 yaşındaki çocuklarda ise hatıraların yüzde 24'ü siliniyordu. 10 yaşından büyük çocuklar hemen her şeyi hatırlıyorlardı. Child Development Journal'da yayınlanan araştırma hafızanın on yaşından sonra çocuklarda oturduğu ve çocukluğa dair anıların bu yaşa kadar hızla silindiğini ancak yaş ilerledikçe hafızanın güçlendiğini gösterdi."
en eski anım bu sanırım; benden bir yaş büyük abimle yoldan geçen arabaların üzerinden taş atmaca oynuyoruz. attığımız taşlar zar zor araba boyunu aşıyordu. bir süre sonra çok renkli ışıklı bir arabanın yaklaştığını gördük. abime:
-bunun üstünden ben atayım noluur, diye yalvarmıştım. pek de sevecen birşeymişim sanırım, beni kıramadı.
araba yaklaşırken kolu iyice gerdim tam geçerken fırlattım ama arabanın boyunu geçememişti sanırım. renkli araba biraz ileride durup bize doğru geri geri gelmeye başladı. biz daha kaçmaya vakit bulamadan içinden fiyakalı kıyafetleri olan birkaç adam indi. kolumuzdan tutup evimizi sordu. hemen yakınlarda babam evin önünde dayımla konuşuyordu. çok net hatırlıyorum adamları görünce bir an beti benzi atmıştı. adamlar bizi babamın yanına getirip:
-bu çocuklar yoldan geçen arabalara taş atıyordu beyefendi lütfen sahip çıkın.
+peki gerekeni yapacağım memur bey.
o an aslında amacımızın taşı sadece arabaların üzerinden atmak olduğunu anlatabilmek için neler vermezdim. ama babam bizi hiç dinlemeyip dayım onu tutana kadar bizi dövmüştü. bu içime attığım ve babama karşı antipatikliğimin gelişmesine neden olan olaylardan sadece biriydi. ama yıllar sonra olayı hatırladığım zaman onların aslında polis olduğunu anlamıştım. babam kendince bizim gelecekte daha büyük yanlışlar yapmamızı engellemek için bizi eğitmek istemişti. ve malesef eskiden çoğu öğretmenin yaptığı gibi en iyi bildiği dersi vermişti. (not: şu an kızgın değilim en azından onun sayesinde yapmamam gereken yanlışları biliyorum)
2 yaşındaki halimi hatırlıyorum. dayımın cenazesiydi. sokaktaki telefon direğinin dibinde öylece duruyordum. ondan sonraki üç yılımdan hiçbir şey hatırlamıyorum.