yine bir haftasonuydu. haftanın yükü, stresi omuzlarımdan kayıp gidiyordu adaların o güzel denizinde. kumsala doğru çekilip havlumun üzerinde kendimi güneşe teslim etmiştim, birkaç saattir yüzmenin verdiği nefes yorgunluğu belki bir miktar su yutmama sebep olduğundan midemde ekşi bir his vardı. elinde mavili beyazlı, üstünde buz yazılı kovasıyla bitiverdi başımda. abi su var dondurma var istersen vereyim hemen buz gibi dedi. peki dedim çocuğa ver bir tane dondurma. açtı kutusunu, zaten bir tane kalmış abi dedi gülümsedi.. arkadan o anda -şey ben de dondurma alabilir miyim? sesi. bitti abla, sonuncusunu abi aldı dedi. biraz burun kıvırdı, memnuniyetsiz şekilde gitti yanımızdan. -uf be abi şöyle manitam olsun, bütün dondurmalarım feda ols.. sus lan bacaksız daha yaşın kaç demeden bir iki gülüştük, sonra o da gitti yoluna. ben de biraz sonra kalktım zaten. bisikletime atlayıp iskeleye doğru gidecektim. bisiklete bindim -pardon dedi. (aha dondurma almaya gelen kız) buyrun dedim. ya ben sizi bir yerden tanıyor muyum diyince jetonlar tıkır tıkır aşağı düştü. 6. kat, insan kaynakları ve idari işlerin koridoru, sağdan 2. kapı. pınar hanım dedim. ayda yılda bir işimizin düştüğü bir yer, belki adını bile yanlış hatırlıyordum. evet benim dedi allahtan. cenaze evine gider gibi kocaman siyah gözlükler, ayağında şıpıdık terlikler ve anlam veremediğim türden yeşil şapkasıyla zaten azami tanıma mesafem bu olabilirdi. nasılsın, iyi misin, adalar muhabbetleri derken akşam oldu. konuşacak bir şey kalmayınca muhabbet döndü dolaştı yine iş yerine bağladı. cuma çıkışına döndü kafam. ne güzel kurtulmuştum oysa, bütün gün bundan kurtulmaya uğraş, sonra biri gelsin hepsini tekrar hatırlansın. vapurdan inerken yanağıma koydurduğu o ufak öpücüğün hatrı olmasa, çoktan sövmeye başlamıştım, birazdan yanına çıkacak olmasam, unutup gitmiştim.
Cumartesi öglene kadar yatmak. Akşama kadar temizlik yapmak. Sabaha kadar sevdiğim insanlarla takılmak.
(takılmak derken genelde bi çorbacıda buluyoruz kendimizi)
Pazar günü kuaför alışveriş ve genelde bi iki posta misafir ağırlamak.
Ayrıca bunlar benım hobim değil rutinim.
3-4 arkadaş buluşup sabah koşumuzu yapıyor ve basketbol oynuyoruz. 3-4 gibi bir filme gidip akşam ise barda eğleniyoruz. pazar günleri zaten akşamdan kalma olduğumuz için uyumakla geçiyor.