5-6 metre çapında sarı renkte bir ışık dairesel aydınlatma yapıyordu. Geri kalan her yer karanlıktı. Romantik, slow, yabancı bir müzik çalıyordu. Sonra birden onu gördüm. Siyah düz saçları, beyaz teni, kahverengi gözleri... bana bakıyordu. Kollarını boynuma dolamıştı. Sevgililer gibi dans ediyorduk. Ve ben bunları kendi gözümden yaşamış gibi gördüm, kamera uzaktan çekmiyordu bizi. Çok etkileyiciydi, rüyadan uyandığımda bi 5 dk boyunca beynim error verdi.
rüyamda böyle dharma veya massive dynamic benzeri bir tesise kaçak olarak girmişim. katlanmayan, kesilmeyen, delinmeyen, şekilden şekle girmeyen bir madde arıyorum.. en sonunda ararken beni yakalıyorlar. soruyorlar neden burdasın diye, yukarıda özelliklerini yazdığım maddeyi anlatıp onu arıyorum diyorum. adam da biz onu japonya'dan alıyoruz gelişi üç lira diyor. sana aldığım fiyata vereyim diyor. tamam deyip iki kilo kadar o maddeden alıyorum. eve gidip doğum günü partisine katılıyorum. pasta yerken dışarı çıkıp havuza giriyorum, havuzda yüzerken yerden bir delik açılıyor, başka bir evrene geçiyorum. böyle ilk insanlar gibi yaşam formları var. herkes önüme sıra olup beklerken biri gelip gardaş şöyle bir şey var gel incele diyor. gidiyorum incelemeye, hani nerde diyorum ? aha burda diyor. bakıyorum elindekine çakmak. bende de sigara var. yakıp karşılıklı dönüyoruz sigarayı. sonra topraam var mı bir arzun deyip gidiyor. ben de uyanıyorum..
tarık mengüç beni hamile bırakmış. çocuk doğurdum.
çocuğun da saçları aynı tarık mengüç'ün saçı gibiydi, dipleri siyah gerisi muz sarısı.
sonra doğum yapan kadınları askere alıyoruz diye çağrı oldu askere gittim.
psikologlar favlasın. terapiye ihtiyacım var resmen.
ruyamda telefonum sessizde bir bakıyorum 7 cevapsiz ödemeli arama arayanda fethullah gülen ödemeli atmış birde. sonra dönüp arıyorum seni dinden çıkarttım bundan sonra müslüman değilsin cehhennemde yanacaksın diyo. sonra şaşırıp yüzüne kapıyorum.
Anlatiyim efenim çok saçma gelecek size ama gerçektir.
istanbul/atasehir'de bir camide cenaze töreni var.
Bizim aileden biriydi sanırım ölen kişi.
Ardindan mezarlığa gittik.
Defin işlemi bittikten sonra ben metroya bindim mezarlıkta.
Allahin mezarliginda metronun ne işi var diyeceksiniz. Rüya lan bu.
Neyse metroyla bir hastanenin ikinci katina geldim.
Ne goreyim başbakan erdoğan kanal 24 tvyi izliyor.
Onun hemen yaninda gülen var. U masada oturuyorlar.
Neyse bunları görünce hemen kantine indim.
Ne olduysa oldu.
F-16 savaş uçağının icindeyim.
ikinci pilot arkadaşım oluyor.
Havadayiz selfie fotoğraf çekiyoruz.
Neyse baktik yakıt bitiyor.
Uçağı indirdik bir yere.
Normal arabaymış gibi karada sürüyoruz.
ilerde polis cevirmesi vardı.
Durdurdular indil biz.
Aracı zabitalara verdiler.
Ondan sonra yürüyerek norvec'e geçtik.
27 yaşıma gelmişim, diyorum ki "anne bak güya 24 yaşımda meslek alıp 26 yaşımda evlenıyordum, ben hala sürünüyorum..." o da gülüp dalga geciyor filan. ama nasıl içim acıyor, nasıl üzülüyorum.
3-4 tane civan Beni yolda çevirdi sulanmaya başladılar, sıkıştırıyorlar. Her neyse ben "olm bak gidin" diyom dinlemiyolar "sevgi ve saygıyla alayınızı diyom" dinlemiyolar. Neyse en sonunda "Tamam ulan gelin mikin" deyip donu indirmemle bunların kobrayı görüp bi adım geri kaçmasi bir oluyor. Içlerinden en büyük ve yetkili birine benzeyeni diyor ki "pardon reis benzetmişiz". Sonra da çekip gidiyorlar.
Bende sevgilimin yanına gidip "pHeni sqeceklrdi a$qım, coq korqtum coq .s.s.s" diye ağlıyorum.
ben de tam akşam gördüğüm rüyamı yazsam diyordum, buraya yazayım.
denizdeydim sözlük ama karaya çok yakındım bi tane platform gibi biyer vardı bi binaya çıkıyordu. benim de kuyruğum filan vardı, poseidon gibi bişeydim. sonra kuyruğum yaralandı birden bire ne olduğunu anlamadan, adam boğuluyordu bi tane onu gördüm o arada, aldım o platformun üstüne bıraktım. birden adam ayıldı ve koşarak gitti. sonra ben de çıktım o platformdan birden kuyruğum da deniz de yok oldu ve kendimi iki kız 4 erkeğin yaşadığı bir apartman dairesinde buldum. bana bir oda verdiler sanki geleceğimi biliyorlardı. (ha bu arada son zamanlarda bi tane gruba klavyeci olarak girmiştim, oradaki baterist basçı ve gitarist de bu evde kalıyorlardı.) neyse bunlar benim dışarıya çıkmama izin vermiyorlardı, kızlarla iyi anlaşıyordum ama dışarıdan hiç bahsetmiyorlardı. artık dışarıda nasıl bir dünya olduğunu o kadar merak etmiştim ki camdan atladım daire zaten zemine yakındı. sonra bir baktım evdekiler hemen çıkıp beni kovalamaya başlamış, koşabildiğim kadar koştum ama sonuna beni yakalayıp eve hapsettiler. sonra o denizin yok olduğu platformun yanına gittik evin bir ucuydu. ama deniz vardı bu sefer orada. çok sığ idi ama. girdik denize. bana kızlardan biri seslendi sakın yanlamasına atlama suya diye ama çoktan yapmıştım dediğini. kuyruğum filan çıktı bunlar hiç şaşırmadı ama daha çok korkmuş gibilerdi. belli ki kaçabilecektim o şekilde ama kaçmadım nedense. o ev hapsinden de uyanana kadar çıkamadım.
özet: gördüğüm en saçma rüyalardan biriydi. ama ne yalan söyleyeyim iyi hissettim kendimi.
nil Karaibrahimgil ile şarkı söyledik. sonra sarma yedim eve geldim. annem japon sevgili bulmuş. eve getirmis fingirdesiyordu. attım onları evden, babamla ayakkabı dükkanı açtık.
işte bunlar hep delilikten...
Kenan imirzalioglu ile köydeki dağ evimizin balkonun da kova yapmıştım. Bu bi ara uyuşturucudan iceri alinmisti galiba ordan aklimda kaldi bilinçaltima sokayim.
cem garipoğlu tam teyzemin kafasını kesicekken rıza babanın ekibinin baskın yapıp cem garipoğlunu tutuklaması, sonrada cem garipoğlunu ateşe atıp yakmamız, yakdıktan sonra da cem garipoğlunun 8 aylik hamile olduğunu öğrenmemiz, sonra da varoş bi mahallede annem teyzemler halamlar kuaför salonu açmamız, sonra tam tuvalete girdikten sonra 1.sinif cocuklari tarafindan basilmam.
dizi bölümü gibi rüyalar görüyorum kafayı yiycem yakında..daha önce rüyamda gördüğüm bi evde başka bi olay yaşıyorum mesela,aradan bikaç hafta geçiyo gene aynı evde başka bi olay yaşıyorum..aynı mekanda 5 defa rüya gördüm şu son 2 ay içinde..ve o evi gerçek hayatta hiç görmedim aklımda kalan biyer de değil sadece rüyada gördüm..noluyor amk
