çocukken yaz tatili için memlekete gitmiştik. bilardo oynamak için köyden ilçeye gitmiştim. akşamüstü köye dönüş vakti gelince anayolun üstüne çıkıp araç beklemeye başladım. zaten herkes birbirini tanıdığından elbet biri alır diyerek yolu gözlerken babamla arası limoni bir adam durdu. beyaz şahini var emekli müdür. beni de sever. durdu gel götüreyim köye çıkıyorum diye. yok sağol gelecek var onu bekliyorum dedim. ille de gel diye ısrar etti. ön yolcu koltuğunda çuval mı kasa mı birşey vardı. bende arkaya oturdum. adam geveze. anlatmaya başladı. önüne de bakmıyor. kafayı arkaya çevirdi. konuştuka konuşuyor. derken güm. yoldan çıkıp bir bahçe içindeki elektrik direğine ortadan girdik. adam hala konuşuyor. bunun kapısı sıkıştı çıkamıyor. ortalık toz duman. indim kapısını zorluyorum açılmıyor. bende adam çıksın diye kapıya tekme attım. ulen adam kazayı bıraktı bana bağırıyor arabaya neden tekme atıyorsun diye. sonra bende kızıp nasıl biliyorsan öyle yap deyip ayrılmıştım ordan. öyle de bir kaza anımız var. yok demeyelim.
4 yaşımdayken bir an da ara sokaktan fırlayan ekmek kamyonu çarpmıştı ve hiç durmadan olay mahalinden kaçmıştı. ben ise elim yüzüm kan içinde arabanın kırılan farı için ağlıyordum. çocukluk işte.
işin kötüsü istanbulda o adamı sürekli görüyorum, bir gün bu hatasını yüzüne vurucam.
sinyal vermeden dönünce arkadan beni sollayan araba arabamın önünü dağıttı. 14 yaşında saniye farkıyla azrailden randevu alıyordum. zaten o günden sonra bi ehliyet için araba kullandım.
14 yaşımdayken kamyon çarpmıştı. kamyon hızlı gitmediği için kurtuldum yoksa ziki tuttuydum. bi hafta filan sol tarafım felç gibi olmuştu. o acıyı anlatamam. ama her şey zamanla geçiyor. o bile geçiyorda. öyle acılar oluyorki geçmiyor. ruhum yatalak olmuş benim.
Yıl 2000 yaş 17. Ehliyetsiz ve alkollü olarak 4. Leventte harp akademilerinin girişinin orda refüjden karşı yola uçtum.en ufak bir yaralanma olmadı lakin aracta maddi hasar oldukça fazla idi.
trafikte seyir halindeyken kız arkadaşım yerine kazayla müşterime aşkım diye yazdım geçen hafta watsapptan. allahsız gülücük yollayarak utancımı artırdı.
ufak tefek motorsiklet ve otomobil kazalarını saymazsak ve 2 tane motorsikklet kazasında kollarımdaki yara izlerinin halen görülmesini saymazsak ve bir tane daha akzada kolumun kırılmasını saymazsak..
ilk trafik kazam 8 yaşındayken okul çıkışı tüm otomobiller ve dolmuşlar bekleyip öğrenciler karşıdan karşıya geçerdi ve bende o siyah önlüğüm ve eskiden düğmeli çantalar vardı kendi ağırlığımıza eşitti bende o çantayla karşıdan karşıya geçerken bir otomobil ortalama 20 hızı olabilir geldi öğrencilerin arasına daldı herkes kaçtı bana çarptı ben savruldum otomobil kaçtı , herkes yanıma gelirken ayağa kalktım üstüm başımı silkeledim hiçbirşey olmamış gibi eve gittim o kazayı hiç unutmam araba aslında bana çarparken o kalın kendi ağırlıgımdaki çanta beni korudu ona çarptı tampon görevi yaptı eğer ondan olmasaydı durum farklı olabilirdi..
OTO TAMIRCISI ARKADASIN ALIP BUYUK OZVERIYLE TAMIR ETTIGI! AYLARCA UGRASTIGI! TOSBA ILE ILK SEYAHATTA YANMAMIZ. ZOR KURTARDIK CANIMIZI. MOTOR ARKADA OLDUGUNDAN OLUYORDUK AZDAHA CIKACAK KAPIDA YOK. HIZLIYDIK DURANA KADAR ICERI BIR KOKU SALDI!
7 yaşımda yolun kenarında bacaklarımı uzatmış otururken ayağımın üzerinden araba geçmişti.
11 yaşımda arabanın sol kısmından otobüs girecekti,hızla kaldırıma çıktık canımı abime borçluyum.
16 yaşımda koluma kamyonun aynası çarpmıştı. ayna parçalandı, bana hiç bir şey olmadı.
17 yaşımda arabamızın arkasından araba çarpmıştı, görüp öne doğru kendimi atmasaydım bir yerlerim mutlaka kırılırdı.
hala hiçbir şey yapamadılar bana, hep şanslıydım.
5 yaşında araba çarptı ve neredeyse tekenleğin altında kalıp eziliyormuşum. annem öldü diye almış beni yerden, hemen hastaneye gitmişler tabi. yüzüm asfalt a sürünmüş ve sağ taraf hepten yara olmuş. yaklaşık 10 gün hastaneden çıkarmamışlar. Allahtan şimdi hiçbir iz kalmadı.
sonra amasraya balık tutmaya gitmiştik ailecek. 10 yaşındaydım. küçük kırmızı bir top almıştım. futbol hastasıydım. kayalıkların orada oynuyordum. bizim kuzen topu uzağa attı ve o tarafta da kayaları yosun bağlamıştı. gittim ve sonu yine kötü oldu. kayarak düştüm kayada ve kaşım yarıldı. 4 dikiş atıldı. gözümün çıkmadığına dua ediyorum.
bu 2 kaza benim için dönüm noktalarıdır. ilk 2 sinde bir şey olmadı. tabi ağaçtan düşmeler, bisikletle duvara toslamalar, futbol oynarken derimin kemiğe kadar yüzülmesi vs vs. bunları küçük kazalar olarak görüyorum.
kardesim telefon etti .beni urlaya (izmir) gotursene bir ise bakacagim diye... o anda bende bodrumdaydim. bekle yola cikmak uzreyim 3-4 saate gelirim dedim. ..bizimkisi- olmaz simdi gitmem lazim dedi kapatti...
baska kafadar birisini buluyor. beraber gidiyorlar. ise bakiyorlar. ve oglen vakti basliyorlar biraya. kesmiyor rakiya ceviriyorlar isi. donus yolunda kaza yapiyorlar tabii. otoban bariyeri bizim biladerin gogsune girmis ki o kisimlari anlatmayim burada..
isin ozu. bir bira bile icseniz alkollu araba kullanmaktan uzak durunuz efeem.