atomu parçalamaktan daha zor olan ön yargıların götümüzü parçalasakta kırılmayacağı, değişmeyeceği gerçeğidir. bir yazar hadi yazarı geç, bir insan nasıl önyargılı olur.
şöyle;
- en başta ailesi ( her gelişim sürecinin başındaki etken )
- bireysel gelişiminde gösterdiği zeka yoksunluğu ve çaba eksikliği ( izlediği televizyon programlarından tutun da okumadığı kitaplar dergiler makaleler, kültürel birikimini eksiltmek için elinden geleni yaptığı eylemler,ki üçüncü nedenle yolları kesişir,
- çevresel nedenler. ( arkadaşlar, zor hayat şartları, talihsiz olaylar, ümitsiz durumlar falan fişman )
tüm bunlara bağlı olarak önyargısı ise; hayat hakkında, dünya hakkında, insanlar hakkında empati kuramamasına dayalı, kendine dışardan bir gözle bakamamasına dayalı atıp tuttuğu, iddia ettiği düşüncülerin, cümlelerin tümüdür.kolaya kaçar.
e tabi yaşça artık evrilmeden uzaklaştıysa , ne bileyim o çocukluktaki naifliğe, saflığa dönmeyecek kadar kemale erdiyse yaşı ki bence 20 yaşından sonra hafiften başlar bu süreç, artık o kişi '' lütfen biraz daha insancıl ol gözünü seveyim sus yoksa, düşünce belirtme, eheheh düşünebilme yetisini kaybetmiş garip, böyle kabul etmek lazım'' kişisidir.gördüğünüz yerde gülünüz bu yazarlara.gördüğünüz yerde uyarmak için mesaj atmayınız.aldığınız tepki siz uslubunu ne kadar ince ayarlarsanız ayarlaryın rööööaaaarrhhhh!! gibi bir şeyler olacaktır.
ha yazar kişisi genelleme yapmadan sadece bir kişiye yönelik bir şeyler yaşar, o kişinin ne ( iyi veya kötü )olduğunu iyi bilir, kanıtları vardır.yazmalıdır o zaman hayvanlaşmadan ki en iyi yaptığı şeydir bence eleştirme kurallarını bilmemesi.onu da yapamaz çoğu zaman.