bugün

Tırnaklarımı kestiğimde elimi kullanmakta zorluk çektiğimden genelde hafta sonları keserim. Geçmişte fiziksel güç gerektiren işler yaparken tırnaklarımı temiz tutarak uzattığımı bilirim.

Çok sık el yıkarım. Tokalaşmayı sevmem. Benden küçük bir kardeşim var, o benden daha sık el yıkar. Aile evindeyken onunla el yıkama sırasına girdiğimizi söyleyebilirim * diğer kardeşimiz öyle değildir ama tuhaf biçimde.
tam elektrik dağıtım şirketleriin aradığı tüketici profili.
soğuk diye kığlima açık fakat sıcak olur diye masaüstü vantilatörüm de açık.
ben sıcağa gelemem, işimi garantiye alırım.
Saçımı koparıp kopan saçın ucundaki kökü ellemekten zevk alıyorum. Ama saç kökü ile birlikte koparsa bir daha aynı yerde saç çıkmıyormuş. Zevkime sıçayım bu zamana kadar nasıl kel kalmamışım küçüklüğümden beri yapıyom. Allah korusun.
bazen trabzonlu pasif agresif kel gibi ya ben dünyanın en kötü insanıyım zaten triplerine giriyorum. durumumun bu kadar kötüleştiği zamanlar oluyor işte...
Cebimde domates alacak param olduğu sürece antika ve abuk sabuk deniz ürünleri alabilirim.

Geceleri telefonumu uçak moduna alırım, radyasyon yayıyor.

Mutlaka geceden cüzdan, araba anahtarı ve telefon kulaklığını yan yana, masanın üzerine koyarım.

Unutmamam gereken şeyler için hatırlatıcı koyarım. Evime geldiğinizde dış kapı kolunun üzerinde top haline getirilmiş bir çöp poşeti görüyorsanız, sabah yanıma bir dosyayı almadan çıkmamam gerekiyordur.

Yanımda “asla” para taşımam.. kredi kartlarımın arasında bir 100 euro duruyor, bir de arabada sol elimin altındaki küçük gözde, vale için yetecek bir para.. orta konsolda da, benzinlikte cam silenlere vs. Vermek için bozukluklar olur.. para taşımayı sevmem..

Kredi faizlerini ucuz buluyorsam, ihtiyacım olmasa da limitimin tamamı kadar kredi çekerim. Defalarca oldu bu.

Bankada asla ve asla para tutmam.

Genetik olarak midem çok yanar, nereye niçin gidersem gideyim yanımda karbonat bulunur.

Bütün ceketlerimin sağ cebinde acil durum için tek kullanımlık bir diş fırçası vardır. Arabamın torpido gözünde mutlaka diş fırçası, ayakkabı cilası, küçük bir dikiş seti, otellerde dağıtılanlardan küçük kalıp sabun vb. Bulundururum.
Başlı başına ben. Komple garip bir huyum.
Yandığım ateşe hayran hayran bakarım.
Çamaşır suyu tarzı şeylere dokunamıyorum, konusunu bile konuşup yazarken kötü hissediyorum.
bazen elektrik süpürgesi sesi eşliğinde uyuyorum.
(#44576831) tea man kardeşimin garip huyuna * ek olarak; ellerini yıkadıktan sonra musluğu kapatmayıp, su musluktan şarıl şarıl akarken saç tarayan denyolara gıcık oluyorum, elimde değil.

bir keresinde yine denk geldi, wc den çıkan lavuk ellerini yıkadı, musluğu kapatmadı. en az 15 saniye aktı su. dayanamayıp musluğa uzanıp kapattım. sonra bi bakış attım, "pardon abi" diyerek rendice oldu denyo.
Bulaşık yıkadıktan sonra tabak çanağı kokluyorum.
Deterjan kokmuyorsa tekrar yıkıyorum.
Gazlı içecek, meşrubat içmiyorum. Nedeni filan da yok, vakti zamanında diyetisyene giderken hayatımdan çıkarttım daha da almadım.
Bazı konularda net olmak güzeldir.
Bilimum bütün bitki çaylarını içerim hatta günde 6-7 fincan sıcak birseyler muhakkak içerim.
Koku takıntım var.
Deterjan, yumuşatıcı, yüzey temizleyici, şampuan hepsinin kokusuna takığım.
Evde ciplak geziyorum. Eve gelince otomatik olarak elbiselerimi cikartip cirilciplak kaliyorum. Elbiseyle durmak rahatsizlik veriyor.
Geçmişte yaşadığım şeylerin sebebini, zihnimi zorlayarak bulmak.. iğrenç, garip, bıktırıcı bir huy..
Bilekliklerimi çıkartmıyorum kaç senedir .hatta eskidikçe aynısını alıyorum .
Alkol içerken, birinci bira veya birinci bardak bitmeden asla sigara içmem.
200 milyonum olsa nasıl harcardım diye düşünüp bir türlü parayı bitirememek.

5 milyona araba alıyorum. bi 5 milyona ev alıyorum. 5 milyona dünya turu yapıyorum.
gerisi kalıyor amg.
koku müptelasıydım. oda parfümü , araba parfümü , tuvalet parfümü , klozet parfümü her ne varsa. hayvan gibi öksürmeye başlayınca bıraktım tabi.
krem ve bilumum sürmeli kozmetik ürün görünce bayılacak gibi oluyorum.
bu gün kendime çay koyup kendime teşekkürler dediğimi fark ettim tuhaf geldi bana.
doğru mu yapıyorum bilmem ama tuvaleti çamaşır suyuyla temizlediğim fırçayı asla lavaboya sürmem.
lavabonun ayrı fırçası vardır.
hatta bu konuda baya ileri gittim galiba az önce klozeti temizliyordum.

alaturka tuvaletin fırçasını getirdim klozetin dibini onunla fırçaladım.

popomuzu koyduğumuz yeri ise lavaboyu temizlediğim fırçayla yaptım.

arkadaşlar doğru yaptığımı düşünüyorum sizde öyle yapıyorsunuz dimi? yoksa b.klu mikroplu o en pis yere sürdüğümüz fırçayı el yıkadığımız lavaboya ya da klozette popo koyduğumuz yere sürmüyorsunuz dimi?
gülmem asla gülmem beni gülerken görmeniz imkansız gibi bir şey hep düz ifade duvar gibiyim beton gibiyim.
Yahu seks esnasında karşımdaki kadın penisimden başka bi yeri emmeye başladımı huylanıyorum, gıdıklanıyorum ve gülüyorum.

Neden böyle bir huy verdin bana tanrım? Hiç bi yerimi öptüremiyom karıya ya.