Ben bu hayati tel basima yasayamam oyle biri lazim ki seks yapayim coluk cocuk yapayim 2 kisi para kazanalim tatile beraber cikalim beraber yasayip olelim.
Aha bu iste otesi berisi yala dolan.
Kaynak verin diyen olacaksa ailene dön bi bak yakisikli.
Sevdiğin kişiyle evlenmek marifet değildir. Çnkü sevgi ve evlilik farklı şeylerdir çünkü saygı evliliğin babasıdır. Evlilikte mutlu olcam die beklenmez uyumlu olcam die beklenir. Hea bide iki ailenin gönlünü yapmaya çalışırsanız evinize vaktiniz kalmaz benim gibi boşanırsınız.
'vay evlendiler. artık bizim bakacağımız kadına, adama bakmazlar. bir boğaz eksildi. ' gibisinden kendini düşünen kişiler tarafından yaratılmış yada toplum tarafından 'oha zina yapıyorlar!' denmemesi için oluşturulmuş ayrıca insanların rahat rahat seks, çocuk yapabilmeleri adına devlet tarafından izlenen zorunlu ama zorunlu olmayan bir olgu. bir yazar sorusudur.
Eksileyen arkadaş için edit: he evlilik çok kutsal he.
Aşık olduğunuz, uzun süre sevgiliniz olan artık hiçbir şeyimiz ayrı gitmiyor dediğiniz insanla evlenin. işte o zaman evliliğiniz zorlama değil aşkla olur ve her daim mutlu olursunuz. Çünkü kadın erkeğin gerektiğinde sığındığı limandır. Eşlerin birbirine karşı anlayışı çok önemlidir.
ciddi bir hukuki sözleşme de yapıldığının farkında olunması gereklidir. bunu yaşar nuri öztürk o ciddi haliyle üzerine basa basa gençlere bir tavsiyemdir diye söylemişti. oradan dikkatimi çekmişti rahmetlinin bu tanımı. eğer düzgün birini bulmuşsanız, çıkar ve gönül birlikteliğini sağlamışsanız bu pek sorun olmaz; ama yamuğuna çatarsanız, çıkar ve gönül çatışması yaşarsanız uğraşırsınız demek de istiyor gibi gelmişti bana. adam haklı aslında.
gerçekleşmesinin ön koşulu karşıdaki insanı çok sevmektir. "artık yaşım geldi, en iyisi evleneyim ben." düşüncesiyle yapılan evlilikler bana çok yavan, boş geliyor. düşünsenize "nasıl olsa sonradan severim." diyerek evlendiğiniz insanı sevemediğinizi. mahvolmuş bir hayat, en kötüsü de sevgisiz bir ailede büyümüş sevgi bilmeyen çocuklar.
Simdi egri oturup dogru konusalim. Gencken insan her biseyin hakkindan tek basina gelecegini, zorluklara gögüs gerip haksizlik karsisinda dimdik ayakta kalabilecegini düsünür. Cogu zaman yapar da. Naifce elbette ama hayatin kendisine acaip firsatlar sunacagina da inanir, öylece bekler durur.
Ancaaak otuzlu yaslara gelince is biraz degisir. O bitmez tükenmez sandigi enerji yavas yavas azalir. Derdini paylasabilecegi, her kosulda güvenmek istedigi birine ihtiyac duyar, kisacasi bir hayat arkadasi ister. Toplumla ters düsmemek, huzuru bozmamak adina da evlilik olayina girisir.
Bence iyi de yapar. Sevdiginiz, saydiginiz biri varsa bence otuzlu yaslarin basi evlilik icin en uygun yas. Evlat sahibi de olmayi düsünüyorsaniz fazla beklemeden evlenin derim ben. Kisisel görüsüm bu yönde.
Evlilik doğru insanı bulduğunuz takdirde mutluluk verir, aksi halde işkenceye dönüşür.
10 yıldır evliyim ve iş hayatında ki başarımda eşimin desteğinin ciddi bir payı var, inanılmaz destek oldu zor anlarımda, şimdi ise sefasını beraber sürüyoruz, çok şükür.
Allah hepinizin gönlüne göre versin, unutmayın evlilik yaşlılığa yapılan yatırımdır, yanlızlık ise allah a mahsustur...
Aldanmayın götündeki kıllar pişmaniye olmuş yanlız ve köpekli tiplere, mutlu görünürler ancak içten içe zamanında evlenmedikleri için kendilerine söverler.
Evliliği cinsel hayat boyutuna indirgeyen optimist anlayışınıza kurban olayım. Hayata hep bu umutla bakın e mi?
Cinsellik bir evlinin günlük yapılacaklar listesinde damacana su söyle ve faturaları öde maddelerinin arasında kalır.
Başka da kelamım yok.