Bir de küçükken bir karıncaya süslü ismini vermiştim. Küçüktüm. Karıncaların evcilleştirilemeyeceğini bilmiyordum sadece bir tane karınca var sanıyordum ki o daha beter.
Yere ekmek kırıntısı dökerdim. Sonra küçük bir kutuya karınca koyup beslemeye çalıştım. Ama hepsinin ismi net süslüydü.
kedi1: oscar.
(görünüm olarak garfield olsa da)
Oscar goes to demeyi seviyoruz nasıl bir manyak ev halkıyız biz de bilmiyoruz.
Kedi2: medusa
Simsiyah parlak tüyleri ve o sarımtrak yeşil gözleriyle tam bir jaguar gibi bakışları daha bebekken bile insanı etkiliyordu, biz de medusa dedik.
Küçükken beslediğim köpek: anıl teyze.
Isim babası ben değilim.
Muhabbet kuşumuz: yan komsumuzun torunu bicir bicir diye öten kuşun adını söylediğini sanıp bicir dedi sürekli işte sonra kuş sapıttı biz de bicir dedik.