hz. enes anlatıyor: ukl veya ureyne kabilesi halkından sekiz kişilik bir grup medineye gelip hz. peygamber (a.s.m)e biat ederek müslüman oldular. bir müddet sonra medinenin havası onlara dokundu ve hasta oldular. şikâyetleri üzerine hz. peygamber (a.s.m), çobanlarıyla birlikte medinenin dışına çıkıp, develerin sütlerinden ve sidiklerinden içmelerini öğütledi. adamlar bir müddet devlerin süt ve sidiklerinden içtiler ve sağlıklarına kavuştular. derken, çobanları öldürüp develeri önlerine katıp götürdüler. olaydan haberdar olan hz.peygamber (a.s.m) birkaç adam peşlerine taktı ve nihayet onları bir yerde yakalayıp getirdiler. hz. peygamber (a.s.m) onlara hakkettikleri ağır bir cezayı tatbik etti. ellerini, ayaklarını kesti, gözlerine mil çekti ve güneşin altında ölüme terk etti (buharî, vudu, 66; tıp,5- 6; diyat, 22; müslim, kasame, 9-11; ahmed b. hanbel iii/107,163; ebu davud, hudud,3; tirmizi, taharet, 55, nesaî, tahrimud-dem, 8-9)
küçükken babaannemin, sünnet diye karşısına alıp tekrar ettirdiği peygamberimizin söylediği sözlerdir.
Söylemesi zevkli diye aşağıda yazacağım olan hadisi severdim. Yazılısından emin degilim ama söylenisi böyle.
Efdalü zikri la ilahe illallah ve efdalü duai elhamdülillah.
belki en sevdiğim değil ama şu an en çok uygulamamız gereken hadis
Hakkı söylemeyen,haksızlık karşısında suskun kalan dilsiz şeytandır.
sahih midir bilmiyorum tabii
Hz. Ömer birgün, Onun saadet hücresine girecek ve hıçkıra hıçkıra ağlayacaktı. Efendimiz, niçin ağladığını sorunca da, o koca Ömer şöyle diyecekti: - Ya Rasulallah! Dünya kralları, Kisralar servet içinde yüzüyorlar. Senin ise altına sereceğin bir sergin bile yok.. yatağın hasır.. ve teninde yattığın zeminin izleri.. Halbuki kainat senin için yaratıldı. Allah Rasûlü, şu cevabı verir:istemez misin ya Ömer, dünya onların, âhiret de bizim olsun!