türk liginde benim kariyerimde futbolcu yok demişsin bunu hangi kafayla söyledin? ve de hangi konu da senin kariyerinde futbolcu yok buna açıklık getirmemişsin. çirkeflik, iğrençlik, saldırganlık, hırçınlık ise kastın amenna yoktur haklısındır. ama iş top ile futbolcu ilişkisiyle kariyer yapmaksa senin daha 2x40 fırın ekmek yemen lazım. senin bütün kariyerin nankörlük yaptığın kulüpte başladı orda bitti. galatasaray'dan gittikten sonra sen bir 'hiç'sin.
selamlar emreciğim,
öncelikle söylemek isterim ki, takımlardaki çirkef futbolcuları seven bir insanım. dünya yansa sikine takmayan futbolcuları izlemektense, hırslı, yerine göre kavgacı futbolcuları izlemeyi tercih ederim. yumuşak oynayınca ''ne o lan kız gibi'' diye bir tabir kullanılan ülkede fair play'in de ebesini sikeyim. bir galatasaraylı olarak, futbolunu da beğenirim.
steril sitelerde, kızların mutlu mutlu ip atladığı, erkeklerin havuz başında çiğdem kola yaptığı bir ortamda da yetişmedim. 3-5 arkadaş toplanıp başka mahallenin çocuklarına dalmaya giderdik(yaş 12 filan, nereye dalıyosan).
ancaaaaak,
arkadaşım sen mal mısın? anneannemin tabiriyle bokuyla kavga etmek enerjisini bulmak için ne yiyip ne içiyorsun? 24 saat agresif rap ya da mehter marşı filan mı dinliyorsun?
biri sana faul yapar, kavga edersin.
seyirci ıslıklar, kavga edersin.
takım arkadaşın yanlış pas atar, kavga edersin.
teknik direktörün oyuna müdahale etmez, kavga edersin.
olum derdin ne senin? aylık 800 liraya 12 saat çalışıyor olsan ya da vizeleri yaklaşan tıp öğrencisi olsan anlarım bu sinirini de, ayda 250 bin euro alıp, türkiye'nin en ünlü simalarındanken, mutlu ailen, yeni doğmuş bir çocuğun varken bu sinir niye lan?
bizim mahallede olsan;
kavgaya giderken seni çağırmazdık olum, yolda giderken birbirimize girerdik, karşı mahalleye psikolojik üstünlük verirdik, içten çökerdik.
halı saha maçlarında ödet+baklava oynamazdık, çünkü bilirdik ki kavga çıkartıp baklavaları arada kaynatacaksın.
en sonunda gidip adama ''sikik zenci'' dedin ya, aha işte o an bizim mahallede olsan sana tekme tokat dalardık. yemişim hümanist davranıp ''ırkçılığa hayır'' dersi vermeyi. 12 yaşındaki halimiz olsa, beynimiz ırkçılığı algılamasa bile seni döverdik.
çünkü biz bu ülkede farklıları severiz, sempatik gelir onlar bize. zaten siyahlar genelde sevimli insanlardır, sevgilimle aynı ortamda çıplak bulunmadığı sürece.
peki derdin neydi amk adama ten renginden dolayı saldıracak kadar? küçükken kenya'da inşaata topun mu kaçtı? bir anın mı var taa derininde?
bir de çıkıp ''bu ülkede ırkçılık yoktur'' diye açıklama yapıyorsun. evet haklısın, almanya'da da ırkçılık yoktu hitler gelene kadar. bak, demek ki ırkçılık kendiliğinden değil, senin gibi, hitler gibi insanların davranışlarını kopya eden eğitimsiz mal halk yüzünden oluyormuş değil mi? yarın öbür gün gerzeğin biri herhangi bir stadyumda zokora'ya, sow'a muz atsa bunun sorumluluğunu kim üstlenecek? o zaman çıkıp ''benim de zenci arkadaşlarım var'' diyebilecek misin?
deme emre deme. tek tuvaletli bir evde ishal ol da, zokora duştayken mecburen banyoya girmek zorunda kal e mi emre.