Kendimi şu hep bir yerlerde okuduğum, izlediğim ve çok yakından tanır gibi hissettiğim ''güçlü kadınlar'' gibi hissediyorum.
Çünkü ilk kez böylesine güçlü olmaya ihtiyacım var. Bundan öncesinde hep tek başımaydım, hep birisine güvenmenin nasıl olduğunu merak ederdim.
Sonunda güvendim, artık benim de keşkelerim var. Zamana, mekana, mesafelere ve kendime söylenen keşkeler...
Güçlü olmak zorundayım, çünkü o ''zor dönemler'' denen şey benim hayatıma da uğradı sonunda. Yalnız kalmakla beraber bir sürü sorun dikildi bir anda karşıma. Her şeyin önünde bir başıma, elime bir kılıç verildi, ''al savaş'' denildi sanki.
Ve bende o dönemin içinden tek başıma çıkmak için savaşıyorum.
Kurallarda ağlamak yok, içinde bulunulan durumu zorlaştırmak yok, birisine güvenmek yok, normal hayata devam etmek en önemli şart.
Ama tüm bunları tek başıma yaşayıp bitirdiğimde, hep sitem ettiğim o ayrılığa sebebimi nasıl affedeceğim hala bunu düşünüyorum.
Eski ben olabilecek miyim?
Bilemiyorum...
evdekilerle tartistim, odamda muzik dinliyorum saatlerdir aglayarak, bi yanda yagmur yagiyo. 5 aydir bi basimayim ne tek arkadas, ne sevgili varligi, destegi. sevdigimi, sevildigimi sandigim kisi yuzustu birakti. migrenim tuttu. kusuyorum bi yandan da.
haa duygu dedindi dimi, bildigin bok. ama kimin umrunda, hic kimsenin. aminiza koyim hepsinin.
boşluktan kurtulmak için arayışta ama aradıgını bulamadıkça daimi amaçsız, sıkılmış, içine kapanmış, birikmiş öfkesini kusmaya hazır, hayata ve herkese karşı.