artık akşam üstü olmuştu.köprü trafiği sıkışmıştı.ama hala hasta vardı.klinikteki son hastalardan biriydi.koridordan gördüğümde hemen tanıdım.ama onu 30 metre öteden tanımış gibi yapamazdım.sonuçta ben onun eşinin doktoruydum.
önce dayanamayıp beklediği bekleme salonuna gittim.yakından ve tabiki bana bakmıyorken şöyle bir süzdüm.aman tanrım.gtisinmi kalsınmı diye tartışılan o yıllardır bizi ihya edip rekorlar üstüne rekorlar kıran, tarihe geçen alex karşımdaydı.alex de souza benim çalıştığım kliniğe gelirdide ben onun nasıl fotoğrafını çekmezdim.
hemen cebimden toshibadan aldığım g810 (sakın almayın) bozulduğu ve benim telefonlara inancımı yitirmeme neden olduğu için kullandığım eski telefonum nokia n70 imi çıkardım.ah nokia.emektar nokia.
elini sıktım.büyük hayranı olduğumu söyledim.içimdende gitmemeli bu adam, bırakmamalı diye haykırırken fotoğramızı çektim.ardından türkçe iyi akşamlar dedi, gider ayak sempatimi bir tık artırdı ve çıktı.
geçmiş olsundu alex.geçmiş olsundu de souza ailesi.