Zamaninda abimin ikinci duyunu icin isparta’ya gittigimde caddeden gecerkene recep tayyip erdogan’i otobusunde gormustum. Sanirim Coca cola fabrikasinin acilisina gelmisti.
Yillar yillar once ankara kivilcim muzikte asim can gunduz’u gitar denerken gormustum. O zamanlar kivilcim muzik, fender’in turkiye distributoruydu.
He bir de gilicdarbeyini parti otubusunden halki selamlarken onumden gecti. O el salladi, ben mal mal bakmakla yetinmistim ashsgsgagagjakalallajshdhdhfjfjf.
bundan 2 sene önceydi, kartal - kadıköy metrosunda yılan hikayesi dizisinin kürşat'ı tunca aydoğan'ı görmüştüm. öyle garip oldu ki aklıma hemen diziyi hatırlayanlar bilecektir, kürşat'ın gülsüm'ün adamlarından kaçtığı metro sahnesi geldi. neyse, metronun gelmesini beklerken yanına yanaştım, abi bir resim alabilir miyiz dedim. tabii ki alabilirsin dedi. adam harbiden çok efendi, hiç dizide ki gibi değil. tabii biraz da yaşlanmış. metro sahnesinden bahsedecektim tam o sırada metro geldi bindi. bende bindim. tanıyanlar oldu metroda yine, sohbet etti falan. öyle genelde çokça ünlü biri görmediğim için, benim adıma güzel bir anı olarak kaldı.
ikibinli yılların başında, Keçiören sokaklarında sürekli top peşinde koşan bir çocuktum. B.B. Ankaraspor, maçlarını, bizim eve beş dakika yürüme mesafesindeki Aktepe Stadı'nda oynuyordu. takım, yeni yükselişe geçmişti. beleşe girebildiğimiz maçları izlerdik. bazen de güvenlik gıcıklık yapardı, başımızı öne eğip sokağımıza dönerdik. o dönem dikkat çeken bir oyuncuydu, Hürriyet. bir pazar günü, yine sabah erkenden top oynamaya çıkmıştık. B.B. Ankaraspor'un maçı vardı ama birkaç hafta üst üste güvenlikten geçemeyince, maça gitme hevesimiz kaçmıştı. top benim ayağımdayken arkadaşlarımdan biri şöyle dedi: "aa, Hürriyet". dönüp baktığımda Ankarasporlu üç futbolcu bize doğru yaklaşıyordu. Hürriyet'in yanındakileri hatırlamıyorum ama Hürriyet en öndeydi. bizim onlara baktığımızı görünce pas istedi. topu yuvarladım. biraz sektirip geri yolladı, "nasılsınız çocuklar" deyip yaklaştı. birkaç dakika bizimle muhabbet etti. şaşkınlıktan ne forma isteyebildik, ne de imza. her şeyi unuttuk.
sonrasında ünlü kişi çok gördüm ama en özeli Hürriyet'tir.
Şebnem ferah. Hanımefendinin kulisine girip, elini sıkıp, muhabbet etmişliğim, fotoğraf çekilmişliğim ve uğurlu kolyem olan şf kolyemi kendisine hediye etmişliğim vardır.
ilhan irem. uzun yıllar önce henüz 13 yaşında bir çocukken iskenderun festivalinde verdiği konser sonrası sahneden inip aracına doğru yürürken nasıl oldu bilemedim ağız ağıza geldik resmen. elimi sıkarak iyi geceler dedikten sonra aracına binip gecenin karanlıgında gözden kaybolmuştu. ışıl ışıl yanan yemyeşil gözlerini yıllar geçse de unutamadım. elime sinen parfümünün kokusunu defalarca koklamış, koku gitmesin diye o gece ve ertesi gün elimi yıkamamıştım.