istemdışı olarak benden yaşça büyük bir ablaya atmıştım. "ne güzel gözler onlar" diye içimden söylerken sesi dışa verdiğimi farketmemişim. Ablanın dönüp bana bakması ile durumu kavradım. Utandım birden. Bir şey demeden gitti abla, küçüklüğüme verdi o zaman sanırım. Zaten "laf atma"dan ziyade masumane bir sözdü.
-salak mısın sen
+bana mı dedin?!
-ne?
+gerizekalı mısın nesin be!
-sana mı dedim kızım
+ay öküz ya
-of ne güzel kalçalar var, o bacakları varya.., fıngır mıngır bilmemne desem neyse üstüne alın ama bu da ne yaa!
yani laf atılma durumu aslında yok burda. yanlış anlaşılma ile birlikte laf atan konumuna düşüyorsunuz.
Bir yapı malzemesi dükkanında ayağına çekmece düşürdüğünüz kız size döner ve ağzına geleni söyler olayın şaşkınlığıyla kızın yüzüne mal mal bakarsınız, bu arada kız "ne bakıyorsun mal mal, bir özür diler insan" der bu lafın üstüne " üzgünüm prensescem o kadar iyi değil dedikleriniz tam anlayamadım" derseniz ilerde değerlendireceğiniz bir kız daha olmuş olur.
uygun bir davranış olmadığını düşündüğüm hayatımda hiç girişmediğim olay.
arkadaşın kafası güzelken, (sözde)kız ayarlama taktiğini paylaşayım hemen.
E: merhaba, beraber yürüyebilir miyiz?
K: saol teşşekkürler (eğer böyle cevap alırsanız şükredin ve uzaklaşın, kızımız kibar çıktı)
E: beraber koşalım o zaman?
K: ... (bu kısımları bizim gülüşmelerimizden pek duyamadım )
sonuç ne oldu mu dedin? evet düşündüğün gibi, tabiki de koşmadılar..
''maşaallah, sütun sütun'' demiştim bir kıza bir keresinde. yanımda arkadaşımla gidiyorduk sahilde. bayan da kısa şortlu güzel bir bayandı hakikaten. arkadaşımın sus, bağırma yakarışları arasında kız benim dediğimi duydu gülümsedi ve geçti...