yazarların bilinç altındaki ön yargıları

entry1 galeri0
    1.
  1. evet bayanlar ve baylar..

    tanım: bu başlığı açmamda ki gecenin verdiği boşluk hissiyle beraber, geçmişteki ön yargılarımızın neler olduğudur veya zayıf noktalarımızda diye biliriz.düşünen her insan beni anlayacaktır diyip siktirname bilinçaltı özelliğime iniyorum..

    evet çocukluktan kaynaklanan özelliklerime baktığımda , geçmişte bir abimin olmamasıyla beraber , arkadaş grubu içersinde genelde gözlemleyici oldum herhalde ,efendi olan balkon çocuklarından dım herhalde , kafama göre bir arkadaş bulduğumda içimdeki şeytanı çıkartıp yaramazlık yapmaya başlıyorduk..dikkat ederseniz sosyal çevremde arkadaş ilişkilerim genelde yüz yüzedir yani bir e bir takım halinde bir arkadaş çevrem olmadı, kendimi ifade edemediğimi düşünüyordum,beni anlayan bir arkadaşım olursa onla daha iyi anlaşacağımı umuyordum. sosyal yönden utangaç biriydim içimde fırtınalar kopan ama dışardan saksı niteliğinde biriydim herhalde yaşadığım çevre istanbulun suriye kesimi olunca kendimi amerikan filmlerindeki öğle yemeğinde çikolatası elinden alınan çoçuklar gibi hissediyordum.ilk ve ortaokul baya sıkıntılı geçmişte özellikle lisede tam bir saksı olduğumu anladım tek şansım ise üniversiteye kazanıp hayatımı değiştirmek olduğunu anladım , o zaman her şey değişiçekti . insanlara karşı ön yargılarım vardı hepsinden önemlisi en iyi arkadaşım bilgisiyarımdı anlam veremediğim özelliklerimden birisi ise eve geldiğimde kapının önünde bissürü ayakkabı varsa tedirgin olurdum içeri girerken bütün kafaların size dönüp izlemesi biraz tuhaf bir durumdu , içeri girmeden önce ne yapacagımı hızlıca düşünür ve öyle girerdim ve ekmek almaya gittiğimde dükkan kalabalık ise , diğer puşto cocuklar gibi hızlıca aradan parayı uzatıp cıkmazdım beklerdim , sesimiz iyi değidli herhalde sürekli aklımda kurgular ile gezerdim minibüste müsayit bir yerde inebilir miyim diyemezdim,kapı açılırsa hemen bende atlardım dışarı neyin kafası bu önyargılar derken cocuklugum insanlar neder diye geçti mk, dediğim gibi üniversiteye gelirsem hayatımı düzene sokacağımı karar verdim,

    evet üniversiteyi kazandıktan sonra planlar yapmaya başladım, sosyalleşip insanlarla içeçe olmaya karar verdim önyargı ve utangaçlık duvarını yıkmak için arkadaşımla taksimde şemsiye satmıştık başlangıcta utanmıştım ama baktım sonradan açılmıştım,sonra midye ve çorap satmaya başladık baya etkişi oldu insanlarla iletişim kurmamda baktım sokakta bağırıyorum çorap diye kimse bana aldırış etmiyor , sonra insanların düşüncesinin önemli olmadığını anladım onlar ne der diye düşünmeye başlamadım iyileşmeye başladım, ön yargı duvarlarım yıkılmaya başlıyordu,problemin kaynağına inmeye başlamıştım hızlı konuşuyordum psikoloijk olarak insanların sözümü kesiceğinden korkuyordum,sonra diksiyon kursuna ve body e gitmeye başladım kızlarla sohbet ettikçe ilk başta iyi bir dinleyici olmayı sonra konuşmacı olmayı denedim karşı cinsle konusunca , heyacanımın gittiğine inandım ve bu gerçekten iyi oldu,eskiden derste soru sormaya korkardım insanlar bana geri zekalı der diye ama sonradan eve geldiğimde derslerden bi sik anlamadığımı başladım bunu da inanın dostlar daha yeni aşmaya başladım çünkü soru sormak geçiçi bir utanç ise sormamak vicdan azabıydı benim için soru sormak cehaletin önüne geçmekti benim için.

    hala atamadığım bilinçaltımda etkilerini olan şeyler var, topluluk önüne çıktığım heyacanlanıp sesimin titremeye başlamaası ilkokulda tahtaya cıktıgımda dizlerim titrerdi.bunuda aşmam lazım , çünkü bektaşiye sormuşlar utançlık kac gün diye 40 gün demiş burda olayın üzerine gidersek bununda duyarsızlaşma ile ortadan kalkacağına inanıyorum.velhasıl kelam ilişkilerimde ise güzelliğe önem veriyordum ama bana bir şey katmadığını ve yaraladını anladım, bundan sonra ise anlayış ön planda olması lazım gerekir diye düşünüyorum.bunları yazmamda etkili olan ise saksı olmanın faydaları diye bir film şu an filmin sound track ı ile kısa bir mazi yaptım...

    ''nereden geldiğimizi değiştiremesekte nereye gideceğimize kendimiz karar verebiliriz''
    ƒ.m.s
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük