gece yarısı kafamı sağa çevirdiğim anda garip bir varlığın bana bakması. 10 dakika kilitlendim amk. kıpırdamadan bana bakıyordu. sonradan onun çok garip bir şekilde şekil almış bir yorgan olduğunu anladım. göt korkum bir türlü geçmedi sabahladım.
başka bir günde üstümdeki yorganın sabah uyandığımda 5 metre ötedeki dolabın üstünde görmem. lanetli yorgan amk.
not: normalde bu tarz şeylere inanmam. (insan dışı varlıklar)
not2: hassiktir elektrik gitti yemin ederim bu yazıyı yazdıktan 1 dakika sonra. şansıma tükürim.
not3: neyseki laptop ve vınn var. şimdilik bir olay yok.
bir süredir gelip geçerken yeni açılmış bir cafe görüyorduk, erkek arkadaşımla hep de bir kere de şuraya gidelim bakalım nasılmış diye konuşuyorduk. bir akşam kısmet oldu, "nereye gidelim, nereye gidelim?" derken "şu yeni açılmış yere gidelim." dedim.
gayet güzel gittik, bizden başka kimse yoktu ancak saat biraz geç olduğu ve mekan yeni açılmış olduğu için hiç garibimize gitmedi. "kıymalı böreğimiz meşhur." dediler, kıymalı börek söyledik. börek gerçekten de muhteşemdi. inanın yemeğe doyamazsınız, iki kişi beş, altı tane börek yedik. hesabı öderken yarın sabah da brunch'ımız var. "açılmamız şerefine yarı fiyatına olacak, size indirim kuponu da verelim."dediler. kuponları aldım arabanın orta gözüne koydum, sabah da kahvaltıya geliriz diyerek ayrıldık.
sabah kahvaltı için buluşup arabaya bindik, cafe'nin olduğu yere gittik. ancak orada cafe yoktu. bildiğiniz boş bir dükkan vardı sadece. dönüp birbirimize baktık sadece. "galiba yolu karıştırdım." dedim. arka sokaktan dolandım. bir daha döndüm. hayır, yolu karıştırmamıştım. dün geldiğimiz yerdi işte. şimdi yerinde yeller esiyordu. arabanın orta gözündeki kuponlara bakmak için uzandım. kuponlar da yoktu. baya döktüm o orta gözü sanki kuponlar uçmuştu.
erkek arkadaşımla birbirimize "herhalde kapattılar, acil bir şey oldu dün." falan dedik ve bu konuyu bir daha hiç konuşmadık.
öğrenci evimde tek başıma gece uyuyorum hava buz gibi dışarı da kar yağıyor uğultular falan, oda kapkaranlık kabus görerek zıplayıp uyandım sandalyede biri oturuyor koştum mutfaktan bıçak alıp geldim hala sandalyede oturuyor sapladım bıcağı ışığı yaktım. Gözlüklerimi takmayı unutmuşum amk. montummuş o.
bundan yaklaşık 2 yıl önce ben askerdeyken gece saat 3-5 nöbetine kalkmıştım nöbet arkadaşımla. işte devriye bizi nöbet kulübesine bıraktı. nöbet tutacağımız yer de ıssız bir yer. in, cin top oynuyor hesabı... işte ben uzun dönem askerim, nöbet arkadaşım da kısa dönem yeni gelmişti. hava soğuk olduğu için biraz zorlanıyordu garibim. ben de dedim ki sen nöbet kulübesine gir ben dışarda beklerim dedim tamam dedi nöbet kulübesine girdi. ben de kulübenin etrafında elimde g3 tüfek dolanıyorum. aradan beş on dakika geçti. birden karşımdan beyaz veya grimsi böyle 1 metre büyüklüğünde yerden beş metre yükseklikten bir nesne uçarak bana doğru geliyor. tabi ben onu görünce şok oldum kıpırdayamadım. gözlerimi ondan alamadım. önümden geçip gitti ve işin en garip yanı da arkasından onu bir karganın takip etmesiydi. sonra ben şok geçirmiş bir vaziyette hemen kulübedeki nöbet arkadaşıma seslendim. gel dedim işte böyle böyle anlattım gördüklerimi o da tırstı iyi ki kulübenin içine girmişim dedi.