gece yarısıydı, saat üçü beş geçiyordu. hafiften sarhoştum, nasıl olda sevgilimin doğum günüydü. kadıköyün dar sokaklarından doktor esat ışık caddesine çıkmaya çalışıyordum, hem gecenin zifiri karanlığı hem de ışıkların çalışmaması beni, bir korku filmindeymişim gibi hissettirdi. arada kedilerden gelen tıslama sesleri ve sokakta yerden hızlıca geçen ama ne olduğunu anlayamadığım figürler. yürümeye devam ettim, midem bulanıyordu ama burada kusamazdım. ya biri çıkarsa? yürümeye devam ettim ama artık her adım binlerce adımmış gibi gelmeye başladı, dengemi kaybederken bıraktım kendimi yere. ağır bi sızı ve nefes almakta güçlük. ellerim kanıyordu ama eve varmalıydım. babaların birine kolumu koydum ve son gücümü kullanarak ayağa kalktım. silkelendim ve önüme baktım ve o an... bir silüet. karanlık, sadece siyah bir adam. elinde parlayan bir şey vardı, bana doğru uzanıyordu - ve kısık bir tonla gülmeye başladı.
şaka lan şaka.
büyük ihtimalle ilk defa gasp edilmesidir, ibretlik olay bir buçuk iskender yazarı için.
anlatmayayım dedim ama çok ısrar eden güruha karşı koymak saygısızlık olur diyerek başlayacağım olayımdır..
gerçi daha önce anlatmıştım ama sebebini öğrendiğim haliyle daha bir ibretlik oluyor.
bir gün yine üçlü koltukta uyuyakaldım, televizyon kendiliğinden kapanıyor bir süre sonra zaten diye yaydım yatıyorum. uykumun ortasında bir kapının kapanma sesi, uyandım tabii. evde yalnız yaşayanlar bilirler. insan her sese duyarlı oluyor, ota boka korkuyor falan.
neyse, o an uyku tatlı geldi, kahrolasıca yan komşudur deyip öbür tarafa döndüm, rüyama kaldığım yerden devam etmek hedefim.
o da ne! rüyamda bir adam, yüzü falan görünmüyor, uyan bb, uyan.. diye tatlı tatlı sesleniyor.
tamam burada da sorun yok, karışmıştır rüyalar diye düşünüyorum. tabii ki o ses bununla yetinmiyor. kulağımın dibinde ani bir bağırma duyuyorum.
''uyan !!'' noluyo lan diye içimdne tırsa tırsa gözlerimi açtım.
ama arka tarafa dönemiyorum tabii.
hoca da ezanı okusa bari ne zaman sabah olarak diye düşünerek sesli sesli o dua senin bu dua benim arada karıştırarak okuyorum. yandakini de bir gün de olsa ben rahatsız etmiş olayım, ilahi aşka geldim de hatim indiriyorum sanmıştır manyak kadın. neyse,
battaniyeden sadece gözlerim gözüküyor fal taşı gibi.
ezan okununca bir huzura geldim. cesaretlendim, bakındım etrafa bir şey yok.
sabah oldu tabii bende uyku mu olur. ses olsun diye tv izliyorum.
en son dedim bir annemi arayayım.
telefon konuşmamız;
- anne naber? o değil de bir şey anlatmam lazım.
+ sabah sabah hayırdır annecim? ne oldu?
- ya anne ben böyle böyle...
+ kızım evinde kuran, cevşen falan var mı?
- kuran yok ama cevşen dün aldım, sen nereden çıkardın şimdi ya ? (korkulur)
+ neredeler?
- yan koltuğun üstünde çantamda.
+ çarpılmadığına dua et a salak kızım. ondan uyutmazlar seni. kalk yukarı bir yere koy.
- anne ya korkutuyosun beni... tamam koydum. of ya içime bir şey oldu.
+ tamam ben sana okurum buradan hadi kapat sabah sabah uyuyacağım ben daha.
- ama anne kapatmasayd...( dıt dııt dıt)
ya sözlük böyle işte. hem de ayakucuma denk geliyormuş. ya anasını dedim, şekillere girdim falan. arada bir düz duruyor mu falan diye bakıyorum.
sen sen ol öyle şeyleri aşağıya koyma sakın.
Her kişinin başına gelen olaylardir
Evet 8 .siniftim bi kizdan hoşlanmıştım tabi her ergen gibi ben de özgüven sorunu vardı acilamiyordum (bir de üstüne 108 kiloydum herkes benimle dalga geçiyordu) , sonunda sevdiğim kıza açılmaya karar vermiştim lise 1 de ayni siniftaydik bir gun gittim yanına açıldım kıza açıldığımda, kız benimle dalga geçti beni tersleyip, asagilamisti hem de herkesin icinde , ben de agliyordum okuldan kactim , dünyayı birakmak istiyordum , uzaklara gitmek istiyordum , gece 1 e kadar eve gitmemiştim sokaklarda dolanıyordum defalarca kez babam aradi yalvardi yakardi babamin ısrarlarına dayanamayıp en sonunda eve gittim babam bana ilk bi kızdı sonra öğütler vermeye başladı tabi benim dikkatimi çekmiyordu neyse dinlemiş gibi yapıyordum ama en son dudağından şu sözler döküldü " oğlum bu hayatta aklini nasil.kullanacagini bilmelisin " demişti, aklimdan hic çıkmıyordu en son karar verdim ben zayifliycam diye , lise 4 olmuştu t75 kiloya düşmüştum kas filan yaptım lise 4 un en yakışıklı çocuğu olarak kabul ediliyordum neyse gel zaman git zaman sevdigim, kiz bana sirnasmaya başladi tabi ben intikam için bunla çıkmaya başladım 3 gun sonra tüm sınıfın önünde ayrıldım , su an 23 yasindayim psikologum , mankenlik yapiyorum ve cevre dernegi baskani yardimcisiyim . Hayat nelere kadir ..
harp okulundan 4üncü sınıfta mezun olmaya 4ay kala ayrıldım (ayrılmak zorunda bırakıldım). 8.5yıl giydiğim üniformaya mı yanayım yoksa boşa geçen 4.5seneye mi yanayım. mezun olsam 3bin lira maaş alacaktım şimdi lise mezunu 949.07tl ye talim bir işçiyim.
Arkadaşla salak salak şakalaşarak yürüyoruz anayola yaklaştık karşıdan karşıya geçeceğiz biz muhabbete Daldık salak gibi anayola bakmadan, sallamadan yürüyoruz "vooooooooooooouuuuunnnnngggg" diye kamyonun biri en az 140 km hızla önümüzden çok yakın mesafeden geçti, rüzgarı öyle bir salladı ki uç dört adım geri itti. O an anladım ki ölüme ne kadar da yakınmışız. Arkadaşın "aaaaaa" diye korku içinde bağırması hiç aklımdan çıkmaz. Donup kalmıştık. Küçüktük ama.