yazarların başına gelen sıra dışı olaylar

    9.
  1. olum dün akşam saat 10:30 gibi arabayı çektim sote bir yere %51 sevgilim olacak insanla konuşuyorum , sağım mezarlık(mış) solum cami enteresan bir ortam , arada 3-4 arabanın geçebileceği bir sokak var , sokağın ucundayım ben de meydan gibi bir yer var önümde ama mahallede neredeyse tüm ışıklar kapalı herkes pert durumda , ben de çektim sağa oturuyorum işte arabada , yağmur da yağıyor arada bi kontağı açıp silecekleri çalıştırıp geri kapatıyorum

    ulan bi baktım amk meydanın yukarısından bir karaltı hızlıca geliyor sanki 2 insan ard arda yürüyormuş gibi , sokak da karanlık tırstım amk inceden , yaklaştıkça bu insan değil dedim , silecekleri çalıştırdım bi baktım at amına koyim , bildiğin at la koşturuyor sokaklarda , dedim acaba bizim sözlükçülerden biri mi koştursun dedi buna ne ayak gece gece , saate baktım 12 ye geliyor , hava yağmurlu sokakta in cin top oynuyor ve koşturan bir at , cenabetim bir de amk dua da edemiyorum daha çok günah olmasın diye

    aradan yarım saat falan geçti bi baktım arabanın yanından bi teyze geçiyor amk önünde bebek arabası , lan o yaşta kadının 4.kuşak torunu olur amk kadın azraile hakaret ediyor aldığı her nefesle , yürüyüşünden belli yani , bebek arabası ne ayak dedim bu yağmurda , o da sonra ilerledi gözden kayboldu

    kara kara kediler arabanın etrafında dolanmaya başladı ondan sonra , gecenin bi yarısı 2 3 tane kara kedi gezinip durdu arabanın çevresinde , hani inşallah 2-3 tanedirler 1 taneyse sıkıntı çok daha büyük amk o kadar seri gezmesinin imkanı yok

    baktım gece daha ilginç bir hal alacak , dedim en güzeli yaylan olum sen yavaştan , ama bir gün sabaha kadar beklemeyi düşünüyorum orada , gerçekten çok garip şeyler göreceğimi düşünüyorum
    13 ...
  2. 11.
  3. 1-

    yer: istanbul süğütlüçeşme sene: geçen sene ( şaka ,çok eskiden)

    hava sıcak yaz gecesi arkadaşımın ögrenci evinde uzanmış kitap okuyorum. beş kuruşumuz yok, sigara 3 saat önce bitmiş.kafam duman krizlerdeyim.arkadaşım içerde uyuyor bende tam uyuyacaktım karşı çapraz diye tahmin ettiğim komşu camlar açık müthiş bir sevişme gerçekleştirdi mahallece isyandayız. (kendimce isyandayım.tamam. )uykum kaçtı dedim kitap okuyayım bari.canım nası sigara istiyor. allahım dedim keşke bir tane sigaram olsa.içsem.(dua kabul anıymış o an devamı aşağıda) çok geçmeden kafamın üstünden bi gölge belirdi ve bir ses duydum dışarıdan.uzandığım camın önünden başımı kaldırıp dışarı baktım. zemin üstü birinci kattayım aşağıda 2 tane keko. ufo görmüş masum köylü gibi bana bakıyorlar. bir süre bakıştık. tabii anladım bunlar beni soymak istiyen hırsızlardı.(az önce bi tanesi camıma tırmanmış beni görünce aşağıya atlamıştı.) içlerinden uzun boylusu öbürüne göre 3-4 yaş büyük olanı sessizliği bozdu
    -kardeş yaw burası neresi
    -burası kadıköy istanbul
    yüzüme baktı tedirgindi.tiyatrodan sıkıldım dedim ki

    -sende sigara var mı?
    -var abi
    -at bana
    kısa lm pakedini attı. içinden 2 tane aldım.sonra o da istedi
    -yaw kardaş ben çok susadım su verir misin
    -tabii içerden 2.5 litrelik pet şişeyi doldurdum ve attım.
    -yaw kardaş kusura boakma ama bişey dicem. biz seni soyacaktığ
    -biliyorum
    elemanın gözleri fal taşı gibi açıldı. ellerini iki yana açarak buyurdu.
    -yaw gardaş senin gibi insan ne türkiyesi dünyada yog. arkalarından bırakın bu işleri dedim karanlıkta kayboldular.onlarla birlikte hırsız fobimde gitti.

    2*

    yer: sakarya ünüversitesi kampüs sene: geçen sene (yok yok çok eskiden)

    yeni yeni tanımaya başladığım sevgilimle tenhada göl manzarasına karşı oturmuşuz konu konuyu açar. inanç konusu gündeme gelir.
    -ben inanmıyorum
    -gerçekten
    -evet
    -nasıl inanmazsın, bu etrafında gördüğün doğa her şey bir tesadüf mü sence?
    -işte evrim falan..

    öyle üzüldüm ki çünkü kız çok tatlıydı ve inancıma göre inanmayan cennete giremeyecekti.
    -o zaman şöyle yapsak
    -nasıl
    -ben bi dua etsem yağmur yağsa inanır mısın?
    -bilmem
    çok içten ve saf bir duyguyla tamamen inanmasını dileyerek içimden 3 ihlas 1 fatiha okudum. ve allahım yağmur yağdır diye dua ettim.aylardan mayıstı galiba bahar şenlikleriydi ve hava çok güzeldi.bulut yok sapsarı bir güneş tepemizdeydi. dua bitti 2-3 dakika geçmeden gök gürledi.birden sağanak yağış başladı.damlalar çok büyüktü kızla ben sığınacak ağaç arıyorduk yağıştan ve gürültüden dolayı konuşamadık bile.bir süre sonra her yer çamur oldu.yağmur durmuyordu kıza sordum.
    -yağmur yağdı artık inanıyor musun? -tebessüm etti cevap vermedi -
    -o zaman ben bi dua etsem yağmur dursa inanacak mısın?
    - işte o zaman ben sana inanırım.
    dedi.

    (3. sü korkunçlu onu şimdi anlatmak istemiyorum. belki sonra eklerim.)
    9 ...
  4. 24.
  5. Uzun sure takip ettigim ve cok sevdigim birini kaybettim. Yaklasik bir sene sonra en az onun kadar sevdigim biriyle tanistim, sonra ikisinin ayni kisi oldugunu ogrendim. Kisa omrumde basima gelen en sira disi olay bu...
    7 ...
  6. 26.
  7. Otobüste Stefan zweig'ın satranç kitabını telefondan okurken yanına oturduğum kişinin telefonunda satranç oynadığını farketmem.

    (bkz: düz adam)
    7 ...
  8. 7.
  9. 23.
  10. 22.
  11. yazarların yaşadıkları ve ilginç olabilecek olaylardır.

    sanki herşey ayarlanmış gibiydi.

    sene 97-98 yaz dönemi..

    az sonra arka sokaktaki okulun bahçesinde başlayacak maça yetişmek için bağcıklarımı bağlamadan çıkmışım. tabii yola attığım ilk adımda kendilerini bağlamam gerektiğini hatırlattılar.

    hemen kaldırımın başında ayakkabılarıma doğru eğilmiştim ki paket lastiği ile rulo haline getirilmiş bir tomar para,-hayatta bir çok şeyi sorgulamama neden olacak o 1-2 dakikalık uzun bir süreyi başlatarak- salına salına yuvarlanıp tam önümde durdu.

    düşüren kişi hemen alır düşüncesiyle paraya elimi sürmeden doğruldum fakat etrafımda onu almak için hamle yapacak birisi yoktu. şaşkın bir şekilde parayı düşürmüş olma ihtimali olan birilerine bakınırken 2-3 adım ötemdeki tezgahın arkasında duran midyeciyle göz göze geldik, sinsi sinsi gülüp "hadi iyisin, kısa günün karı" anlamında bir jest yaptı bana. parayı yerden aldım, epeyce yüklü sayılırdı-ki babamın rahatsızlığı nedeniyle o günlerde geçirmiş olduğumuz maddi krizi atlatmaya yeter de artardı bile-. tekrar midyeciye baktım, ısrarla al götür dercesine bakıyordu. etrafa bir kez daha baktığımda koltuğunun altındaki gazetesiyle köşedeki yaya geçidinde yeşil ışığı bekleyen bir adam gördüm. midyeci dışında en yakın o vardı. bu kadar parayı düşürüp farketmemesi imkansız diye düşünürken isteksizce ama caddeyi geçmeden yakalayabilmek için hızlıca yanına gittim. bu sırada biri şakamı yapıyor diye düşünüp etraftaki apartmanların balkonlarına bile baktım. parayı arkamda saklayarak:

    - abi para düşürmüş olabilir misin?

    hemen koltuk altındaki gazete sandığım altılı bültenini açtı.

    - evet abim, lastiğe sarılıydı üstte beş milyonluk falan vardı değil mi?

    adam direkt tarif edince hemen uzattım parayı, lastiği açıp cebine koydu bu sefer. saçımı okşayıp teşekkür etti ve hızlıca caddeyi geçip gitti.

    o an midyeci geldi aklıma, dönüp baktım ne yapacak diye. ellerini havaya açıp "allah seni bildiği gibi yapsın" der gibi bir hareket yaptı hafiften gülerek.

    maç dönüşü midyecinin yanında durdum:

    - abi paranın o adamdan düştüğünü gördün mü?

    - lan oğlum gördüm tabii, adam çok zengin, altılı oynama hastalığı var, belki o düşürdüğü paranın bin katını kaybetmiştir atlarda ama koymaz ona. al git dedim sana, gittin elinle verdin geriye. sonra samimi bir şekilde gülümseyerek neyse bir dahakine alırsan sus payı isterim bak dedi ve işine döndü.

    o günden sonraki günler durumumuz daha da kötüye gitti, evimizi, okulumuzu her şeyimizi değiştirmek zorunda kaldık. o parayı alsaydım belki de herşey çok farklı olacaktı.

    işin özü şu ki "bok var iyi çocuk olmakta".
    3 ...
  12. 4.
  13. gece mezarlıkta koşarken güneşlenen fare görüyorum. normal değil gibi.
    3 ...
  14. 30.
  15. Otobüste suç ve cezayı okurken kendimi suçlu gibi hissetmem ve yan koltuğa cezanın gelip oturması.
    5 ...
  16. 15.
  17. otostop çektiğim arabadaki şöförün seyir halindeyken uyuması. ve yaklaşık yedi sesizyüz m direksiyonu tutmam. bana mı güvendin amk? dedim ve koydum dirseği.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük