yazarların başına gelen korkunç olaylar

entry148 galeri0
    26.
  1. izmir'de çankaya'da yürürken yoldan geçen buca taraftarı otobüsün bir anda durdurulması ve taraftarların aniden inmesi üzerine karşı taraftarlarla çıkan büyük kavga sonucu feci yaralanmalara şahit oldum. hatta birinin öldüğünü sanmıştım ama beyin kanaması geçirmiş. o an öyle bir şok yaşayıp yolun ortasında kalmışım ki psikopat taraftarların ne bakıyorsun diye bağırmaları üzerine kendime gelip uzaklaşmıştım.
    3 ...
  2. 27.
  3. bir şubat gecesi, eve geç saatte gelen arkadaşım cep telefonunu ve sigara paketini benim olduğum odadaki komidinin üstüne bırakıp, iki dakika lafladıktan sonra odasına geçip uyumuştu. ben ise saat yaklaşık 3:00 e kadar film izleyip sonrasında salonda, kanepenin üstünde uykuya dalmıştım.
    sabah uyandığımızda, ev arkadaşım cep telefonunda bir fotoğraf gördü. fotoğrafta bizim evde, koridordan salona açılan kemerin altında bir insan figürü vardı. yüzü karanlık değil ancak bulanık, tek ayağı belirgin bir biçimde, havada, diğer ayağını öne atmış ancak silik olan bir figür. kolları yüzünün baktığı yönün tersine dönük apaçık bir insan figürü. bana sordu, sen mi çektin bunu diye, elimi bile sürmediğimi söyledim.
    sonra fotoğrafın çekildiği tarihe baktık. fotoğraf o gece, saat 4:53 te çekilmişti.
    11 ...
  4. 28.
  5. küçükken süt kardeşler izledim.
    2 ...
  6. 29.
  7. gece saat 1 suları diyarbakır'da bir iş için bulunuyordum. üzerimde takım elbise var. her yer tinerci kaynıyor diye tedirginim. ilerden bir ergen kendi kendine konuşarak geliyor. belki de uyuşturucu filan almış, tam çözemedim. tam yanımdan geçerken önce ayağı yağ tenekesi gibi bir şeye takıldı, sendeledi, sonra aniden durduk yere depar atıp kaçmaya başladı. anlamadım. korktum tabi. kim bilir hayalinde ne gördü de kaçtı ?
    3 ...
  8. 30.
  9. üç kez evimin altında sokağımda insan vuruldu. gece yattığımda üç kez silah, ambulans, polis telsizleri sesine uyandım.
    ilk olayda bir bar sahibi pompalı tüfekle öldürüldü. ikinci olayda bir adam, arkasından koştuğu kadına bir el ateş etti. son olay dün gece oldu, dün gece bir kişiyi silahla yaradılar. bi gece seken kurşunlar odamın içine girerse şaşırmayacağım.
    3 ...
  10. 31.
  11. Özel bir şirketin kurumsal yayın departmanında çalışıyorum. O sırada müşterilerden bir tanesinin sponsor olduğu fotoğraf projesi var. Siyah-beyaz, doğal ışıkta Ayasofya. Ben de bu projenin iletişim kanallarından biri olan kurum içi gazetenin editörlüğünü üstleniyorum. Editörüm ama kadronun zayıf olduğu zamanlar, fotoğraf seçimi de bende metinlerin yazılması da son okuma da sunum da. Hatta biraz daha ileri gideyim; artık grafikerin uyuyakaldığı anlarda ufak ufak sayfa da yapıyorum.

    Gazete A'dan Z'ye Ayasofya üzerine... Gazeteyi de projeden hareketle siyah beyaz istediler. Buraya kadar her şey normal. Ta ki o telefona kadar!

    "Kapak renkli olsun, çok da boğalım istemiyoruz" dedi telefonun ucundaki kadın müşteri. Mavi bir logoya sahibiz. Derhal arşivden gökyüzüyle bütünleşik bir Ayasofya fotoğrafı aramaya koyuldum. Üç gündür masa üzerindeki birer saatlik kestirmelerle yaşıyorum. Banyo yapmamışım, kendimi rezil hissediyorum! istediğim fotoğrafı bulamadım. Yabancı fotoğraf sitelerini taramaya başladım. 'Hagia Sophia' anahtar kelimesiyle aradım ve aradığım fotoğrafı buldum. Onayımı aldım, baskıya gönderdim, teslimatı ayarladım.

    Gazetenin şirket çalışanlarına ulaşmasından ortalama on gün sonra çalan telefonu kaldırdığımda yine o sihirli ses vardı karşımda; "Harika bir iş çıkardınız. Ayasofya gazetesi yapıyoruz ama manşetimizde Sultanahmet fotoğrafı kullanıyoruz. Son bir saattir yöneticilerimden yediğim fırçayı hazmetmeye çalışıyorum. Sıra sende!"

    Kariyerimin henüz başında yerle yeksan olmaktan çok korktum ahali. Sonuç mu? Nice hatalarımla departmana damga vurdum. Ama patronumun sözleriyle "krizi iyi yönettiğim" için sonunda çaylak girdiğim departmanın sorumlusu oldum.
    6 ...
  12. 32.
  13. çakmağımın gazının bittiği an.
    1 ...
  14. 33.
  15. 3 arkadaş bir muhabbete bagıra bagıra yerlere yata yata gülerken etrafı 20 tane çingenenin sarması. ellerinde bıçaklarla üstümüze yürürken aslında hepimizin içinde bir usain bolt yattığını anladım.

    ayrıca;
    (bkz: topuklamak)
    2 ...
  16. 34.
  17. sıcak bir yaz günüydü, aylardan temmuz, yıllardan 2011, öğlen 12 civarları, üst kattakiler uzun süredir yoklar, ses duyulması üzerine evden git bak telkini yedim, üst kata çıkarken dengesizin birini gördüm kapının önünde duruyor, aramızda şu ilginç dialog geçti,
    - sen kimsin
    - çatıya kuş kaçtı onu alıyoruz
    (iç ses : alıyoruz ne lan )
    - ne kuşu kardeşim, in aşağı
    mal mal bakışlar üzerine, eve seslenerek kardeşime telsizi getirmesini söyledim, burda bahsettiğim telsiz telefon tabi, artık bu karşımda ki mal nasıl anladıysa bunu, bir üst kattan 2 kişi daha indiler, ettiler mi sana 3, anladığım kadarı ile spora giden tipler, üçü bir arada iterek aşağı koştular o sıra kardeşim kapıdan çıktı, daha sonrasında bu elemanlara üstte kalmamız avantajı ile tekme salladık bir tanesi dengesini kaybedip 15 - 20 basamak yuvarlandı, en alt katta birbirimizi yakalayarak sokağa çıktık, o sırada elinden kılıc (evet adam kılıc çekti pezevenk sanki ninja- kılıc ufaktı daha çok sokarım çeker giderim tipinde bir şey) gelirseniz yakarım ulan kendimi dedi, sonra biz durduk tabi izledik, abiler çok ikna ediciydi ikna olduk, gittiler bunlar arkalarından su dökecetik neredeyse.
    3 ...
  18. 35.
  19. varyantin basinda benzinlik varken o vakitler konak balcova calisan magirusu cekmis amcam yikiyor. biz de istanbuldan izne gelmisiz cocuguz yanindayiz. Amcam acik kapidan seslendi o kontak anahtarini ceyrek tur cevir lambalar yansin. Ben de koltuga bile gecmeden kontaktaki anahtari tam ceyrek tur cevirdim akabinde magiruz bir harladi basladi ucurum tarafa dogru yürümeye kapatabildim o an kontagi geri de gel sen bana sor düsüyorduk asagi yola kalmis cetvelle on santim. Be pezevenk adam ceyrek demek bir dairenin 90 derecelik aci yapmasi demek bilmiyor musun desem herif zaten ilkokulu 15 yasinda bitirmis. Neyse gebermedik ya hala hayret ederim.
    2 ...
  20. 36.
  21. 37.
  22. Şöyle ki, 2 gündür sesim bayağı kısık olduğundan artarcıya gittim. mekan zaten büyücü merlin'in yaşlandığındaki mekanı gibi bir yerdi. üzerime üfleyecek filan zannettim adam bana doğru yaklaşırken. Allahtan yapmadı. neyse adamdan bir çözüm istedim. sabah böyle oldu, üşüttüm, biraz da öksürüyorum filan dedim. Evladım senin ilacın bu dedi ve mesir macununu çıkardı. abi iktidarsız değilim, sadece sesim kısık napıyorsun dedim, ah pardon evladım yanlış kutuyu getirmişim dedi. işte o onlar var ya, küçükken yatağımın altından çıkacak yaratıklardan daha korkunç geldi, adamın bana o kutuyu getirmesi. (Ya o kutu için gitmiş olsaydım?) (tövbe tövbe diyin lan.)
    1 ...
  23. 38.
  24. sim kartımı kaybetmiştim, iki gün sonra spor ayakkabımın içinden çıktı.
    0 ...
  25. 39.
  26. inşaata topum kaçmıştı küçükken. akşam saat 9 civarıydı çok net hatırlıyorum. karanlıktan korkan bir çocukluk geçirdiğim için benden yaşça küçük bir çocuğu yollamıştım topu alsın diye. ne bileyim inşaatta köpeklerin yaşadığını. çocuğu ısırmışlardı. psikolojime çok fena işledi bu olay sözlük.
    3 ...
  27. 40.
  28. Sene 2009 yazı askere daha gitmemişim Kocaeli'nde yaşıyorum istanbul'a daha yerleşmediğim içinde her sabah Gürkan Turizm ile Beşiktaş'taki işe gidip geliyorum.
    Yine bir sabah arka sıralarda oturuyorum göztepe köprüsünü geçmişiz hareme doğru yaklaşıyoruz (tahmini olarak). Arka koltukta oturan 2 adamın sesi ile uyandım bir şeyler anlatıyorlar. Neredeyim diye bir doğrulmaya çalıştım hareket edemiyorum. Gözlerim bağlı sanki açamıyorum. Ellerim bağlı kımıldayamıyorum. Dedim beni ya kaçırıyorlar yada öldüm tabuttayım. Ama otobüste olmam gerektiğininde farkındayım. Sonra jeton düştü dedim karabasan böyle bişi sanırım. Dua okumaya çalışıyorum olmadı. Ya Allaaaaah dedim başımdan yukarı bağırdım. Gözlerimi açtım bilen bilir yolun sağ tarafında kırmızı bir fil heykeli var arkasında duvar kağıdı satan bir firmanın binası falan var. oradayım tamda o an şimdi bile gözümün önünde bu yüzden o heykele kıl olurum ve oralardayken o tarafa bakmam belkide şimdi yoktur. Neyse Dedim sesime insanlar tepki verir ama hiç hareket yok. Kendimi zorladım kelime-i şehadet getirdim elim kolum yavaş yavaş serbest kaldı. Tam koşu yolunu geçtikten sonra anca kendime geldim. Cinlerin varlığına inanıyorum insanlarla irtibat kurduklarına da inanıyorum fakat cin veya başka varlıkların insanlara bu şekilde musallat olacaklarına inanmıyorum. Büyük ihtimal ellerim uyuşmuştu gece çok geç yatıyor sabah 6:45 arabasına bin bilmek için 5:30 da uyanıyordum haliyle otobüste kendimden geçmişim...

    Ama o an cidden karabasan geldi zannettim...
    2 ...
  29. 41.
  30. 99 depreminde uğultu ile uyanıp her tarafın birden gündüz gibi aydınlanmasını gördüm. Depremden belkide 15 saniye falan önceydi. Cinler geliyor sandım ve ardından ev sallanmaya başladı. Adapazarı'nda tarlada 70 yıllık ahşap bir evde olduğumuz için bir vuruşta önce fındık ağacının kökünü diğer vuruşta gökyüzünü görüyordum.

    Tam o sırada evin içinde ince bir ışık üzmesi belirdi önce kuvvetli idi sonra biraz söndü ama tamamen kaybolmadı. Deprem bitene kadar hareketsiz kaldı ve deprem bittikten 1 kaç saniye sonra üzerime doğru gelmeye başladı. Yaklaştıkça ışığın çevresinde siluette belirmeye başladı. Korkudan ne yapacağımı bilmez halde yatağa gömülmüşken annemin sesi geldi "separator yatağında mi al hadi hemen çıkalım" cümle tamamlanmadan yaklaşanın babam ışığın ise içtiği sigara olduğunu anladım. Adam deprem olurken yataktan kalkmış kapının eşiğine gelmiş ve sigara yakmıştı.
    12 ...
  31. 42.
  32. 2 yada 3 yıl önce havanın buz gibi soğuk olduğu bir kış akşamında merdiven basamaklarını ağır ağır çıkarken birden tüm lambaların sönmesi ve karanlıkta kalmak. *
    1 ...
  33. 43.
  34. 44.
  35. iki uç kez platonik ask yasamam.
    Abi gülmeyin çok korktum ben bu durumlardan.
    3 ...
  36. 45.
  37. quanttum denen hergelenin hikayesini okudum rüyalarıma girdi. uyku uyumaz oldum, namaza başladım ama sayesinde çok şükür. *
    2 ...
  38. 46.
  39. sözlük yazarlarının korkutan yaşanmışlıklarıdır. örneğin altı yıl boyunca platonik aşk yaşamak ve hala da bu sürecin uzamasına katkıda bulunmak.
    2 ...
  40. 47.
  41. disleri ayrik bir bayan tarafindan dudaktan opulmek suretiyle saldiriya ugramak.
    (bkz: french kiss)
    2 ...
  42. 48.
  43. Yazları köye gideriz hep. Annem ve babam aynı köyün insanı oldukları içinde anneanne babaanne derken bir buçuk iki ay takılırız. O yaz ben erken kaçtım köye. annemler gelmedi, anneannemlerde ikamet ediyorum. Bir akşam baba tarafına geçtim ve dedemle sohbet,muhabbet derken saat gece 12 oldu. Kalktım bok varmış gibi geri döneceğim. Kalsana orada salak. Çıktım yola patika yoldan aşağıya iniyorum. Köy yeri zaten çalılıklardan hışırtılar, kertenkeleler,sincaplar falan zaten otomatik bir tedirgin ediyor insanı. Yokuşun orta kısımlarında bir aile kabristanlığı var. bir sülale dolusu insan orada yatıyor. Gecelerin en büyük korkusu da mezarlıktır köy yerinde. Neyse efendim ben sübanekeye replay ata ata aşağıya doğru iniyorum. Tam mezarlığı gördüm, biraz aşağıdan da bem beyaz giyinmiş bir adam geliyor. Beyaz sakallı, beyaz tenli. O an korkudan ben beyaz oldum eminim. Duraksadım, terledim ve ufaktan da bir tireme vurdu. Aramızdaki mesafe çok geçmeden kapandı ve tam mezarlığın orada yan yana geçerken istemeden anlık bir tepki olarak iyi geceler dedim.

    Adam döndü ''aleykümselam'' dedi. sesi de böyle kısık. o an altıma sıçabilirdim. Bütün evlerin ışıkları sönük. Herkes uyuyor. Bir tek ikimiz ve mezarlık varız orada. Neyse o yukarıya doğru devam ederken ben aşağıya ışık hızıyla koştum. Kendimi yola atınca dayımı aradım. Gel al beni diye. Dayımda almasaydı köyün limanında sabahlayacaktım muhtemelen. Böyle bok bir olaydı.

    Ertesi gün soruşturdum adamı. Adını kimisi yılmaz dedi, kimisi ihsan. Camiye hocanın yanına gittim. böyle böyle birşey oldu diye hoca sıkıntı yok selamını almış işte dedi. Dedim noluyoruz amk... Ama o günden sonra ne inden ne cinden korkuyorum. Anlatımım biraz basit olabilir ama yaşadığım tecrübe çok sert idi.
    8 ...
  44. 49.
  45. Eve hırsızın girip her yeri alt üst etmesiydi. Not : Hiç korkmadım.
    0 ...
  46. 50.
  47. bundan yaklaşık bir yıl önce başladım bu olayları yaşamaya. bir sabah uyandığımda başucumda iki erkek silüeti vardı, yüzleri net değildi, karartı şeklindeydiler. benim hakkımda konuşuyorlardı. bir tanesi 'yüzü çok güzel değil mi' dedi, diğeri de 'vücudu da çok güzelmiş' diye devam etti. bu sırada ben kıpırdayamıyordum bile. birkaç defa daha bu şekilde oldu, sabah gözlerimi açıyorum ve başucumda benim hakkımda konuşuyorlar ve en son bir tanesi 'gelip seni alacağım' dedi. o günden sonra bazen garip rüyalar gördüğüm oldu; mesela rüyalarımda kendimi bir topluluğun ortasında görüyorum, zorla evlendirilmeye çalışıldığımı görüyorum, üzerimde gelinlikle görüyorum kendimi. pek üstüme almamaya çalışıyorum, öyle korkak biri değilim tek başıma evde sabahlarım, karanlıktan korkmam, korku filmlerinden korkmam. ama bu olayları anımsamak beni çok ürkütüyor.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük