yazarların başına gelen dolandırılma olaylarıdır.
4 yıl önce fotoğraf çekmesi için nokia 6230i marka telefonumu kardeşime verdim. Kardeşim bir mağazanın önünde bulunduğu sırada bir adam geldi yanına kendisini tam hatırlamıyorum galiba zabıta olarak tanıttı ve birini arayacağını söylemiş,beni burada bekle gelecem deyip kayboldu o orosbuçocuğu. Bu olay ders olduydu bize tanımadığımız kimseye telefon vermiyoruz.
ehliyet alacağım sırada sigorta şirketinden evrak dosyası hazırlatmaya gitmiştik. babamı önden yollayıp sen sıraya git biz çocuğu yollarız dediler. evrakları tamamlayıp gönderildiğimde bi baktım kimliği dosyaya koymamışlar. geri almaya gittiğimde 10-15 dakika bekletildim, sonra bir adam geldi cebinden kimliğimi çıkartıp verdi. hatta "kimliğim nerede" diye sorduğumda bekle geliyor kimliğin cevabını aldıydım. babama olayı anlattım ama o kapıdaki çırağa sordu bunu o da yok abi dedi ne diyicek.
4 sene önce kapımıza gelen tanıtım elemanıdır. deterjan tanıyordu lavuk. 3 tane kutu var elinde. deterjan kutusu. ve boş yok diyordu. içinden illa bir şey çıkacakmış. katılım ücretsiz dedi. neyse bizde kabul ettik.
anlattığına göre kutuların içinde iphone, altın saat ve bir şey daha varmış. boş yok demişti adam. neyse seçtik bir tane kutu. içinden sarı metal bir saat çıktı. lavuk tebrikler... falan dedi. sonra 50 tl deterjan kutu ücreti istedi. ondan sonra panayır koptu. hani ücretsizdi falan. saat kazandığınız için deterjan kutu açma ücreti falan dedi...
sonra bağrış çağırış, komşular çıktı. lavuk da kaçtı. böyle bir anıdır.
klasik telefon: ben komser bilmem kim sizin adınız bilmemneye karışmış...diye devam etti. adamı yarım saat konuşturdum. sonra bende para yok allah versin diyerek telefonu kapadım.