rüyamda siyah gözlü insanlar tarafından kaçırılıyordum bir yere, bırakın bırakın diye bağırıyormusum, zor uyandırmışlar. terden sırılsıklam olmusum. ondan sonra da daha da yaşamadım böyle bir şey.
öncelikle bu başlıktan, bu konulardan uzaklaşın! koşa koşa uzaklaşın ve bir daha okumayın!bakın çok ciddi söylüyorum bu konu sizin düşündüğünüz gibi bir korku eğlencesi değildir. inci de doğan bu akıma kapılmayın ve derhal bu popüler başlıkları takip etmeyi bırakın. bu hem sizin hem de çevrenizdekilerin faydasınadır.
* önce uykularınız bozulur, çok güzel yada çok korkutucu rüyalar görmeye başlarsınız...
* zamanla bu rüyalar sıklaşır
---
* tam bu dönemde farkına varıp abdestinize namazınıza dönerseniz ayetel kursi'ye teslim olursanız ne ala, bahtınız her daim açık olsun
---
* yapmadıysanız korkularınız şiddetlenir
* aynaya bakmaktan korkmaya başlarsınız
* insanların gözlerine bakmaya korkmaya başlarsınız zira bilirsiniz ki bir çok zaman o gözler insan gözleri değildir.
* yıkanırken yüzünüze sabun sürmeye korkmaya başlarsınız
* karanlıktan korkmaya başlarsınız
* sık sık birilerinin sizi izlediği hissine kapılırsınız
* etrafta uçuşan gölgeler, beyazlıklar görmeye başlarsınız
* zaman zaman aklınızdan geçen şeylerin gerçekleştiğini görürsünüz
* gözleriniz git gide kızarmaya kaşınmaya başlar, bir müddet sonra gözleriniz kıpkırmızı olur...
* sonrası malum; görenlere görünmeye, görünmeyeni görmeye başlarsınız.
zaman: 1 ay öncesi
yer: tufanbeyli
köydeyiz kuzenle balıktan gelmişiz yorgunuz önceki gece 3'te yatıp 7'de kalkmışız. neyse, kuzenle odaların birindeyiz dedemin evi baya büyük anneannemgil evden giderken ışığı kapattıkları odanın ışığının açıldığını görürler derler heralde bizim torunlar bunlar 2 kişi içerden dışarı bakıyormuş pek takmamış evde sadece ben ve kuzen varız. sonra olayı anlattılar biz o sırada içerde osura osura yatıyoruz. evde bir boklar vardı zaten.
gecenin birinde arkadaşımın telefonu ile uynadim. benimde yakinen tanidigim ev arkadaşinin durumunun iyi olmadigini acil gelemem gerektigini soyledi. bizde bi r arkadasla ciktik evde.
onlara gittigimizde arkadaşın durumu hakkinda bilgi aldik. bir saatten uzun suredir odasinda oldugunu titredigini etrafa bagirdigini ve kimseyi odada istemedigini soyledi diger arkadaslar.
neyse ben bir arkadasla girdigimde kendisi titreyerek bos gozlerle bize bakiyordu. ne oldu iyi gozukmuyosun hadi bi doktora gidelim dedigimde bize de bagirmaya defolup gitmemizi soyledi. biz israr ettik olmadi sonra iki kisi kollarindan asilip kaldirmaya zorladigimizda ne kadar boktan bir isle karsi karsiya oldumuzu anladik.
tas gibi agirdi kollarindan cekmemize ragmen kalkmiyordu kimildamiyordu dahi. birakin gidin anlamiyo musunuz cikamam bu odadan diye bagiriyordu. caresizce diger arkadaslarda odaya geldiler beraber susarak oturduk birer birer. bir muddet sonra sessizce bize arkadi donuk olarak yatti yatagina. ama biz ne disari cikabiliyor ne de bur mudehale yapabiliyorduk.
taki bir arkadas su icin mutfaga gitmeye karar verene kadar. tam kalkip giderken haliya haiften takilip sendrleyince. onun arkasi donuk oldugu haldr arkadasi sert bir sekilde uyarmadiyla bizim kirku esigi patladi. arkasi donukken yaptigi bu uyari baxi arkadaslarin evi terketmesine yol acti 5 kisi kalmistik. sabah namaxi vakti gelmisti bir arkadad gidip cami imami ile konusmak icin gitti evde.
hoca geldiginde uyuyordu. durumu anlattik sonra hoca bazi sureler dualar okudu o okudukca hafiften uyanmaya yine bagirmaya basladi. yarim saatten sonra degisen birsey olmadi. hava aydinlandiginda hoca ayrildi.
gunduz arkadas kendine gelmisti gece hakkinda hicbisey hatirlamadigini sadece uzerinde baski.oldugunu soyledi. o gece yine onunla kaldik. yine ayni seyler tekrarlaninca hocayi yine aldik geldik. kisa tekrardan sonra bir mum istedi hoca tum kapi girislerini kapatti. uzun duadan sinra tanan mumun havasiz ortamda bir ufleme varmis gibi kapiya dogru yoneldigini gorduk. artik hoca benim yapabilecegim birsey yok eskisehirde bir zatin ismini vereyim deyince zor da olsa onu goplayip araba ile eskusehire geldik.
ayrintilari gececek olursak. eskusehire girdik. sabah namazinda bir kulliyedeydik. hoca efendiyi bulduk arkadasi teslim ettik.
bir saat icerde kaldi kapida beklerken icerden gelen bagrismalari hayatim boyunca unutmayacam.
hoca efendi disari arkadasla cikti bize ve ins telkinlerde bulundu. arkadas gayet iyi gozukuyordu. eve geldik i gun dinlendik o gece yine onlardaydik. ve bir feryat ve tum evden gelen su sedi ile uyandik. tum musluklar acik ve son hadde akiyordu. arkadas mutfakta agliyordu. onu sakinlestirdik cikardik oradan.
anlattigina gore gece bilincsiz birsekilde uyanmis ve mutfaga yonelmis akan sulardan islanan haliyi hissetmis. sonra islak haliyi toplayip balkona attigin herseyi farketmis. halinin altinda her yer ekmek kirintisi.
kisacasi evin her yerinde biriken ekmek kurintilari ve puslikler temizlenmeyi boyle bir uyari ile agir bir uyari ile bildirildi.
bu yasadiklarimizdan sonra oradakiler aylarca kendimize gelemedik. o gunden sonra en yfak ekmek kirintisina tahammulum yok artik.
çocukken herkesin mahallesinde bir inşaat olmuş ve burası üç harfli mekanı olarak anılmıştır, yok lan yok bir cacık yok ben girdim baktım, hikayelerin alayı yalan.
lisedeyken arkadaşın evinde bütün ışıkları söndürdük. sonra banyoda 3 harflileri çağırdık. suyun hareket etmesiyle beraber küfürlerle beraber banyodan dışarı çıktık.
not: 25 yaşıma geldim ayrıntılı anlatmak hala yemiyor*.
Evde tek olduğumda karanlıkta sürekli düşünmeme rağmen başıma gelmedi. Ama sözlüğe havas ilmi yazın. Başlığın içinde bazı fotoğraflar var bakın. Eminim tırsacaksınız. Ben bile tırstım inanmadığım halde. Öyle korkunçlu da değil, arapça yazılar içinde el çizimi şeyler.
Evin en son kısmında bulunan yatak odasında geceleri takıldığımda yatak odasının içinde bulunan kapısıda açık bir şekilde duran çamaşır odasında ki parkelerden çok belirgin bi şekilde yürüme sesi ve kapısının kolundan ses gelmesi hani kapı kolunu tutar çekeriz ya tıpkı öyle.
Ve bu olay nedense hep ben odadayken geceleri tekrarlanıyor.
valla benim değil de teyzemin ve kayınvalidesinin başına gelen, çok kişinin gözleriyle kanlı canlı şahit olduğu bir olay var. anlatsam en allahsızımızın uykuları kaçar. neyse.
henüz yaşamadığım tecrube. etrafımdaki arkadaşlarımın çoğu bu deneyimi yaşadı ama ben henüz bir rus'un elini bile tutmadım.
ingiliz oldu, yunan oldu, brazilyalı bile oldu ama "rus" nasip olmadı daha.
Cenabet yattığım bir gece uyanıp, tuvalete gitmiştim.
işim bitince dışarı çıkmadım. Kapı açılmadı! Kendi kendine kilitlenmiş gibiydi.
Sonra besleme çektim ve kapı açıldı.
Babam polis memuru ve arada başbakanlık korumalığını saymazsak 15 sene özel harekatta doğu ve güney doğuda görev aldı. Tabi her memur, her polis çocuğu olarak siz de bu vatani görevden nemalanıyorsunuz. Bana bu gün çocukluğunun yılları olacak ama ölene kadar o yerlerde yaşayacaksın deseler bu gün kabul ederim hepsi o dönemler güzide birer memleketti ve hepsinin yeri bende bir başkadır. Bu dönemlerde bizzat yaşadığım bir olay olmadı lakin bir çok insanın yaşadıklarını dinlemişliğim var. En ilginci ise Ermeni asıllı bir komşumuzun (o dönemler bizim peder Mardin'in Savur ilçesinde görevli) yaşadığı bir olay bende baya bir merak uyandırmıştı.
Savur ilçesinin eski polis lojmanının arkasında bir adet ceza evi bulunmakta ve lojman ile ceza evi arasında yaklaşık 20-30 merdiven kadar bir mesafe var. Ceza evinin arkasında ise kavak ağaçları ve kavak ağaçlarını geçtikten 1 km sonra ise çorak bir tepe yer almaktadır. Babamın görev yaptığı dönem içerisinde ceza evi faaliyetini yitirmiş, Mardin merkezde bir konuma taşınmıştı. Komşumuzun yaşadığı olay ise şöyle bunlar gece kavak ağaçları arasında ki küçük toprak yolda yürürken tepeden bunlara birisi ve ya birileri seslenmiş. Bunlar da ( oldukça küçük bir yer olduğu için herkes bir birin tanır) gecenin karanlığında sesden çıkaramadıkları halde bir tanıdık sanıp davete iştirak etmişler. ilk başlarda herşey olağan birşey gibi eller sıkılmış sanki eğlence var gibi oturup muhabbet etmişler. Bu esnada o yörenin şıh'ı ( şeyh de denir, bu tarz yörelerde genelde dini bir lider, bilge bir kişi olarak görür yöre halkı, saygı duyar kavgaları bitirir, aşiretleri barıştırı vs.) tepede elinde fener ile gezerken bunları görür ve dua etmeye başlar. Komşularımız ise şıh'ı görününce yanlarından kaybolan insanları görüp korku ile şıh'a sığınırlar. Şıh da olayı izah eder.
Bu olay sonrası her gece şıh o tepede elinde feneri ile yürür ve hemen hemen ayda bir kaç vaka yaşanır. Tabi olay koca bir takım özel harekatçının ve ailelerinin yaşadığı bir yerleşkenin 1-2 km ilerisinde olunca olaydan haberi olmayan ve bir gece nöbet tutan bir memur abimiz gece o tepede fenerli birilerini tesbit ettiğini ve sesler duyduğunu telsizden anons geçince hali ile tüm bina alarm durumuna geçer. Tereddüt etmeden kavak ağaçlarının arasında terörist var diye tepeye koşmaya başlarlar. Bu esnada kavaklık arasında sesler duyan bir kaç babamın devresi uyarılara başlayınca duydukları hışırtı patırtıya dönünce ellerindeki silahları ateşlemeye başlar. Tepeye kadar birşeyler kaçar ve babamlarda o kaçan şeyleri terörist sanıp püskürtmeye çalışır,kovalarlar...
Bir süre sonra bir noktada hareket kesilir bizimkiler mevzi alır, o esnada bir hışırtı bi abimizin üstüne usul usul o gecenin karanlığında yaklaşmaya başlayınca yorulup, sinirlenen ve artık ne olursa olsun diyen o polis abimiz kasaturası ile iyice yaklaşan o düşmanın üstüne atlayıp bıçaklamaya başlar. Sonuç olarak boğuşma sesleri vs. Derken tepeye ceza evinden intikale katılan bir grup jandarmanın varması ile sonuçlanır. Telsizden 2 kişi yanında şıh'ı aldıkları anonsu geçilir. Olayın heyecanı ve stresi sebebi ile kasaturasını çeken polis abimizden ise bir kahkaha tufanı gelir. Terörist diye kovaladıkları şey domuz sürüsü çıkar. Olayı duyan o dönemin emniyet amiri şıh ile tepede devriye atacak 2 özel harekat polisi görevlendirir.
Bahsettiğim sene 90'lar sevgili sözlük diyeceksiniz ki be alkollü, domuz olduklarını anlamayacak kadar mı acemilerdi ? Hayır sevgili sözlük 90'larda bahsettiğim lojman tam 2 defa baskın görmüş ve sızma yaşamış bir polis karakolu imiş. O yüzden önce karakolu taşımış sonra da polis özel harekat'a lojman olarak tahsis edilmiş. Durumun farkında olan polislerde tereddüt etmeden vazifelerini yapmış...