Aşka bakış açımız hayata bakış acimizdir bana göre. Bu aşkın hayatın anlamı olması ile ilgili olarak ortaya çıkmaz.
Maddeci insanlar aşkı beynin nörolojik bir durumu olarak tarif ederler. Aşk onlar için beyin kimyasidir.
Duygusal tipler bu kimyasal durumu görmez görmek istemez onlar mucizelere inanmak ister.
Prestige filminde adam lafı sokuyor ya : siz sırrı çözmek değil kandirlmak istiyorsunuz diye. işte duygusal olanlar " kesin ip var amk" diyenler değil adam uçuyor diyenler.
Sonuçta kim daha mutlu bu mevzu çok tartışılan bir konu.
belki alakasız olacak ama başlığı okuyunca aklıma yılmaz güney 'in bir söylemi geldi.
rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı arar olmuş!
ne içmesini bilen var ne de sevmesini. bana göre ise; aşk, doğru kişiyle birlikte hayatına dahil oluyorsa. harika.
önceden yaptığım için şu an beni utandıran tespitlerdir. (bazı) erkeklerin, kıllı mıllı halleriyle sırf sözlükten -belki- "kız düşürürüm" diyerek yazdıkları entryler de utandırıcı açıkçası. aşkla ilgili çok derin yazılmış bir entry okurken "hasstir oradan" demiyor değilim.
ama yazın tabii ki başka nasıl rahatlayacaksınız. yukarıda saydıklarım bazı entryler ve yazarlar için geçerlidir.
çok seversen asla sevilmezsin, sevmezsen illa ki uğrunda ölecek birileri vardır. aşkın kanunudur sevip, sonunda acı çekmek. gene de ona bulaşmadan yaşanılamaz ki en çok da insana bu koyar.