deli gibi hoşlandığım beyefendi twitterda "twd izliyorum, gelmiş geçmiş en iyi dizi" filan yazmıştı. ben de sırf o beğeniyor diye izliyim dedim. yalnız o twd yi tividi diye okuduğum için aklımda tvd diye kalmış. açtım the vampire diaries in 4 sezonunu 1.5 haftada izledim yemek yemedim su içmedim sırf yetişiyim diye. sonra bi baktım bu the walking dead fotoğrafı paylaşmış ve o zaman o eski tweete geri döndüm afedersiniz totomdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettim, boğazımda hıçkırıklar düğümlendi, iki damla yaş süzüldü gözlerimden çok ağlamadım..
bundan 4 yıl önceydi hacettepe'yi kazanmışım ama beni tatmin etmemiş okul. istediğim bu şehir değildi, tekrar sınava girdim bir önceki yıl aldığım puandan daha fazla bir puan aldım ilk sınavda, tamam dedim bu iş oldu.o sıralarda da ilişki yeni yeni filizlenmiş ikinci sınava kadar uzunca bir zaman geçmiş.ikinci sınavlar gelmiş çatmış kapıya, -dur dedi,gitme buradan bırakma beni, yanımda kal, seni seviyorum uzaklaşmayalım birbirimizden- dedi. girmedim sınava... gitmedim istanbul'a. 3 yılın sonunda terk edildim. şimdi düşünüyorum da gitseydim bambaşka bir hayatım bambaşka çevrem ve bambaşka imkanlarım olacaktı(iş anlamında).
ona yaptığım fedakarlıktan sadece biriydi bu.
final sınavlarına girmedim, gelip onu sınavlara çalıştirdim, onun tezlerini yaptım, yükseklik korkum olmasına rağmen istanbul vialand'aki aletlere bindim, daha varda neyise o ne yaptı dersen sadece seviyormuş pehhh.
yıllar önce çok sevdiğim biri vardı. hani insan severde bazısı çok şiddetli olur ya o türden bişeydi. nefes alamıyordum onsuz.
en kötüsü de her şey yolunda sanıyordum. onunla beraber 18 ay askerlik yaptım. gecelerce gözümü kırpmadım, dönsün diye dualar ettim, yolunu gözledim...
döndü.
ve beni bir kadının bırakılabileceği en şerefsiz şekilde terketti. acımı çektim, kabullendim, bitirdim. yıllar sonra tüm katiller gibi cinayet mahalline döndü. af diledi. ama çok geçti.
onun için yaptığım fedakarlıklara pişman olmadım. çünkü hayat bana çok önemli bir şey öğretti.
'' asıl acı veren cesaret edip yapamadıklarımızdı.''
siz de pişman olmayın. yaptığınız fedakarlıklar için üzülüp hayata, aşka küsmeyin. yenisini veriyor hayat.
Fedakarlık karşılıklı olunca anlam kazanıyor sanırım.. Bir taraf fedakarlığın dozunu kaçırdığı zaman, diğeri gidiyor, çünkü senin onun için yaptığın fedakarlık aptallık oluyor , saplantı oluyor..bol bol aptallık yapmiş biri olarak, karşıma benim için fedakarlık yapan biri çıktığında , tekrar fedakar yönümü ortaya çıkaracağımı düşünüyorum, diğer türlüsünden çok yoruldum çünkü..