10 yildir ankarada yasayan biri olarak, bir insan (ankarada dogup buyuyenler hariç) nasil ankaraya ilgi duyar, anlayabilmis degilim. denizi yok, ankara disindan bi misafirin gelse gezdirebilecegin avm disinda guzel bi yer yok, adam gibi yemek yiyebilecegin bir durumcu bile yok.
Üniversiteyi kazanmamla başlamış ilgidir. fena kent değildir fakat bursaya değişmeyeceğim kenttir. zira bu kenti pek ruhu yoktur, çok fazla bina filan. bursada daha güzel kafa dinleniyor, imkanları da güzel bursanın. Ama çok ciddi işler yapmak istiyorsanız ankara da kalın tabii.
başkent olmasından kaynaklanan ilgidir. insan ister istemez denizel kesimde olan şehirlerle kıyaslıyor ankarayı bilhassa istanbul ve izmirle. misal izmirle istanbul o kadar kıyaslanmaz. veyahut çoğu insan istanbulla edirneyi, adanayı da kıyaslamaz. normaldir bir ilgi göstermek. onun haricinde, şöyle ki ankarayı sevmek zordur, ankarada sevmek de zordur. zor olduğu için bir güzelliği bir ilgi çekiciliği var zaten.
Gardaş başını yesin istanbul da neymiş yok denizi olmayan şaarde yaşamayız neymiş? barbaros hayreddin paşa piri reis miyiz gülüm biz? Deyip kolumdan tutup beni aspavaya götüren tanıdığım en samimi insanların yaşadığı şehir. Seviyor, seviliyorum. Ne mutlu bana, ne mutlu ankara..