Bir beklentim yok. Eğer Beklentiye girilirse, beklentinin karşılanmaması büyük bir hayal kırıklığı yaşatıyor. Bu yüzden gerek yok, zaten yıldan bir şey beklemek de ne kadar doğru?
Ak parti yönetiminin büyük bir buhran içerisine girip kendi içinde parçalanması. Bilinçli olarak herkesin öngördüğü gelecekte muhtemel yaşanacak belirli sıkıntıları ve kapıda olan bu kaosu kısa vadeli yaşamak. Kısacası bitmesini istemek. illa seçimleri beklemek yersiz olur. Bu yönetimi sürekli eleştiriyorum beğenmiyorum ve benimseyemedim. Artık her gün uyandığımda adım adım ülkem adına, gelecek ve çocuklarım adına kaygı yaşamak istemiyorum. Dolayısıyla 2020 hatta şimdi gitmelerini istiyorum.
Bu ifade bir suç ise suçluyum ve umurumda da değil.
Hatta idama çarptırılmalıyım bu yansıttığım yoğun öfke ile anlatımlar arasındaki nefes alışıma denk düşer. Türkiye'yi seviyorum. Bayrağımı, özümü, kanımı ve şanımı. En büyük kaybım araplaşmak olurdu. Korkularım bu yönde beynimi kemirirke iken, bu kadar sığ ve körü körüne bağlı bu topluma da yoğun öfkeliyim.
Görmüyor musunuz?
Bana ırkçı yaklaşıma sahipsin diyorlar, kınıyorlar. Bende almanları örnek gösteriyorum. Gelişmek için kişisel olmasa da bayrağın ve toprakların için küresel ırkçı olmak zorundasın. Üstüne bastığın toprakları onbinlerce şehit verdiğin bu toprakları tarihin boyunca seni sırtından vurmuş araplara emanet edip, kardeşim diyemezsin. Dersen ben buna karşı çıkarım. Burada amaç savaş ve yardımseverlik ve üstümüze düşen vazife güdüsü olmaktan çıkıp, farklı bir boyuta gidiyor.
Sizi ve yaverlerinizi sevmiyorum. Osmanlı torunculuğu oynayıp, bir çok kitleyi kılıçla sokağa çıkaracak gazı vermenizi de hiç anlamadım anlayamıyorum.