oha lan doçent mi oldun. vay mk daha dün gibi hatırlıyorum masterı kazandığında şebekler gibi sevindiğini. barış nasıl büyüdü mü? okula başlayacak di mi seneye oyy bi tanesi:) ne yapacaksın burda mı yollayacaksın okula yoksa babasıyla italyaya mı göndereceksin? italya demişken, biricik kocan nasıl? sizinki de ne aşk anacım sen erasmusa git almanyaya elin italyanını bul al ülkene getir evlen. olacak iş değil. neyse ben oyalamayım seni bugün şampiyonlar ligi finali vardı onu izliyorsundur sen şimdi, kaptınız güzelim messiyi de haa, biraz yaşlı ama olsun size bu sene 6. şampiyonlar ligi kupanızı da aldırır. hadi maçta görüşürüz. öptüm.
bana bak yigits, on yıla kalmadan yedi yıllık aşkın elife (on yıl sonra on yedi olur) evlenme teklif et kabul etmezse bu senin sonun olmayacak işine okuluna odaklan. aylak aylak gezme annene babana iyi bak. on yıl geçerse artık kendine bi araba al nedir bu çektiğin senin. son olarak elifle evlenirsen onu sakın üzme, sakın.
--spoiler--
"bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her$eyin var. binlerce kişi çalı$ıyor emrinde. yakı$ır mı sana ekmekle oynamak? yakı$ır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kı$ta sokağa atmak, aç bırakmak. ama nasıl yakı$maz... ben bo$una konu$uyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalı$ıyorum.
hıh... sen... büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi... sen mi büyüksün? hayır biz büyüğüz, biz. sen bizim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. gözümüzde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma, ne de gelinime hiç bir $ey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizleri. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?!
dokunma artık aileme. dokunma bizlere. dokunma oğluma, gelinime... eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemi$ olan ben, yaşar usta, hiç dü$ünmeden çeker vururum seni...
anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile..."
olum çok eğlenceli lan 19 yaşında olmak her ne kadar evim arabam olmasa da evli olmasam da her zaman dışarı çıkıp gezemesem de harçlığı babamdan alıyor olsam da güzel lan. okuyorum ki bu herkese nasip olmuyor, hayatta en sevdiğim şeyi yapıyorum tiyatroda oyun çıkarıyorum ileriye dönük hayallerim var belki oyuncu olacağımı yada zengin bir fizyoterapist olacağımı hayal ediyorum. peki senin neyin var hayallerin yok bir kere. yani hiçbir şeyin yok.
sevgili on yıl sonraki ben,
bugün birkaç yaş daha büyüdüğün gündü. tüm gün oturup düşündün öyle. sigara üzerine sigara yaktın. geçmişini hatırladın. uyku tutmadığı için de bu yazıyı yazıyorsun.
on yıl sonra bu yazıyı okursan eğer sigarayı bırakmış ol. tepelere çık, fotoğraflar çek yine bugünlerde olduğu gibi. bugün yanında olan kişiler o gün yanında olmayabilir. ama eğer hala yanındalar ise git sarıl onlara. ara! ne bileyim? bugün hissettiklerini tekrar hisset. özlemini, sevgini... merak ediyorum şimdi gözlerini kapattığında gördüğün o yağmur rengi gözlerle aynı evde mi yaşıyorsun? merak ediyorum bugün özlediğin aileni 10 yıl sonra hala özlüyor musun? eğer onların yanında değilsen ilk fırsatta yanlarına git.
bu yazıyı yazdığını unutacaksın, biliyorum. belki sözlük bile kalmaz o zamana...
dedenin acısı hala içindeyken bugün, bunu okurken onun sesini bile hatırlamıyor olacaksın.
not: eğer bu yazıya rastlarsan bir gün, otur geçmişini düşün. on yıl öncesinde hiç bir pişmanlığın yoktu. ama bugün varsa eğer, sen bu son on yılını boşa harcamışsın bunu bil. adın gibi kal.
yapılması gereken düzeltme: işbu entry 41 numaralı entrydir.*