bugün

sözlük telaşı.
moral bozukluğu ve sinirlilik.
Monoton hayatımı, boşa geçen gençliğimi düşünüp üzülmek.
Kafa boşa gitmesin diye uyumuyorum yoksa çoktan uyumuştum.
gelecek kay.. şaka şaka gececiyim ben.
aşk acısı
kaygı ve sonunu düşünmek bunla yeter şemdilik.
Benim teyzem benim bu durumuma düşün düşün boktur işin derdi.
gökyüzünde bulut olmaması,
hani nasıl desem unutkanlığı bir yol kenarında bulmuş gibi beni benden uzaklaştırdığından uykum ..

gecenin çok kara kalması,
hani nasıl söylesem içimdeki uzun uzun süründürdüğüm karanlığı boğarcasına koyuya attığından uykum ..
düşün,düşün ama taşınama...
1. Zaman baskısı: yetiştirilmesi gereken bir makale veya öykü veya dergi yazısı

2. Kayıp Kelime : Yazarsın yazarsın, bir cümlenin bir yerinde tıkanırsın. Neydi o kelime? Hayır o bilindik olan da değil, hani onun gibi ama onun yerine de kullanmadığımız...minvalinde TDK Sözlüğünde çok yardımcı olmadığı zamanlar.

3. Kurmacanın gerçekten kurmaca olmadığını düşündüğün anlar: Lan çok mu adrese teslim yaptım? gibi...sorularla boğuştuğun zamanlar.

4. Gaz : Gerçi herkeste olur o. Çok kahve içmekten falan...
açlık. biriniz gelip yemek yapabilir mi bana?
huzursuz bacak sendromuna o konuda ben de çok kırgınım. Evet.
Bilemiyorum altan.
Uykudan soğutan rüyalar.
grammy var. Ama göz kapaklarım ağırlaştı. lanet olasıca amerika biraz daha yakinda olaydı bu kadar zaman farkı olmazdı. fakyu.
saçlarım ıslak.
Yarın matematik dersinde uyumayı planlıyorum maksat hocayı delirtmek. ewed
izlenen yabancı dizinin merakla beklenen yerinde bitmesi ve uyku saatinin gelmesiyle birlikte diğer bölümü izleyememek pehh.
(bkz: lys 2017 sonuçları)
belli belirsiz düşünceler, gelecek kaygısı tuz biber.
Vardiyalı çalışmaya bağlı uyku düzensizliği.
seviyorum baba, o kızı bana al diyen oktay gibiyim. o kızı al bana sözlük.
sevdiğimin iki gün sonra nişanlanacak olması
not: benimle değil !
Sevinç. Hep mutsuzluktan, dertten uyuyamayacak değiliz ya. Bugün de sevinçten uyuyamıyorum. Hayat bu ara yüzüme gülmeye başladı.
sıcak havadan kaynaklı nedenlerdir.

pencereyi açsan, sivrisineği, rüzgarı ve az ileride ötüp duran araba alarmının sesini içeri alacaksın.

pencereyi açmasan, sıcak ve boğucu havayı içeride tutacaksın.

bu ikilemi düşünürken aklına birden bitiremediğin kitap gelecek ve yataktan çıkacaksın.

sonra telefonu farkedip sözlüğe girecek; sıcağı da alarmı da sivrisineği de kitabı da uykuyu da unutup elinde sigara ile bu entryi yazacaksın.

ne uykusu?