eğer zall izin verseydi başlık şöyle olurdu.*: "sözlük yazarlarını gerçek hayatlarında da sözlükteki nickleriyle bir tutmak". böyle birşey olurdu heralde. neyse başlık her ne olursa olsun, çok saçma olurdu zaten.
hayat beceriksizi dostumla mesajlaşırken aramızda geçen diyalogtan esinlenerek açtım bu başlığı. ne yazık ki bazı sözlükçüler burada insanları sürekli, yazdıklarıyla yargılıyor.
başından geçen ilginç olayları sözlüğe döken yazarları, sanki hayatını sürekli entrylerinde anlattığı şekilde yaşıyormuş sananlar var ne yazık ki.
aslında anlatmak istediğimi yazamadım henüz. en iyisi ben bi kaç örnek vereyim.
düşünsenize; author ve hayat beceriksizi yolda tuttuğunu zikiyor, zall "hata yok gençler!" diyerek önüne geleni tokatlıyor, kernel amadeus iğrenç espirilerini babasına dahi anlatıyor, cool adam son model lamborghini siyle yolda giderken, camı açıp balyalarıyla paraları sokağa döküyor...
bu örnekler uzar gider tabi.. calyx içinde birşeyler yazmak isterdim ama kızdırmayalım şimdi onu.*
sözlüğü, gerçek hayat sanmakla aynı anlama gelen olay. yazdıklarından karakter tahlili yapmak yerine, tanıyarak karakter tahlili yapmak daha mantıklıdır, bir de bunu deneyin.
gereksizdir. ben eminimki bu sozlukte herkes kendisini abartarak lanse etmektedir.
ama benden size kucuk bir oneri. gercek hayati nickinden daha onde olanlarda cikarsa karsiniza sasirmamak gerek.
sanal ile gerçeği birbirinden ayıramamak. sözlükte sadece okumak/yazmak için değil başka amaçlar ile bulunmak.
yazmak/okumak için bulunan diğer user'leri de aynı amaçlar için bulunuyor diye etiketlemek...
-ama ben hakikaten hancıyım ve *han işletiyorum haci...*
allah allah neyle yargilayacaktik? sozlukteki yazarlari yazdiklariyla yargilamakmis... fikirler, kavramlar, dogrular, yanlislar hakkinda oznel yorumlar giriliyor ve zaman zaman bu oznel yorumlar tartisiliyor, boyle bir yer sozluk ve insanlari bu konulardaki fikirlerine gore degerlendirmeyecez de su an ne yaptiklarina, dogumgunu insani olmalarina ve benzer bilumum cıvık samimiyet gosterilerine gore mi degerlendiricez?
sozlukteki giriler edebi eserler olsa, o zaman anlarim bu lafi. bir roman yazsa kisi ve romanda bir karakter yaratmis olsa, o karaktere de iddiali bir seyler soyletmis olsa, orhan pamuk'un ermeni meselesiyle ilgili yaptigi gibi ornegin; tamam o zaman diyebilirsin "bu adam iyi ya da kotu bir sanatci ve bu fikir de bu eserinin icindeki bir karakterinin gorusu olarak degerlendirilmeli" diye. ama sozluk oyle bir yer degil ki arkadasim sen burada aslinda olmadigin bir kisiymis gibi yazilar yaziyorsan iki secenek vardir insanlarin seni nasil degerlendirecegiyle ilgili; ya o yazilarda yazdiklarini gercek dusuncelerin sayip* ona gore yargilayacaklardir seni ya da bunu kendi ornek verdigin yazarlarin yaptigi gibi o kadar bariz bir sekilde yaparsin ki "dikkat cekmeye calisan bir yazar/troll" olarak degerlendirilirsin. bir konuda derli toplu bir seyler dusunup yaziya dokemeyeceksen ya da doktugunde arkasinda duramayacagin kadar titrek fikirlere sahipsen veya ilkokulda millete tukuruklu kagit firlattiginda aldigin hazzi koca adam oldugunda sozlukte trollluk yapmaktan almaya basladiysan, e o zaman insanlarin seni ona gore degerlendirmesine hazirlikli olacaksin.
insan yargilamak lafi biraz kafa bulandiriyor tabi bi yandan burda, ben yargilamak kelimesinin buradaki kullanimindan "insanlarin dusuncelerine ve yasam tarzlarina dair genel bir kaniya ulasmak ve kisiyi buna gore degerlendirmek" anlami cikardim. yoksa burda kimseyi kelime anlamiyla yargilayabilecek bir pozisyonda degiliz. ha gerci cok ozenmedigin bir entryini gorup gelip senin konuyla ilgili genel gorusunu yansitabilecek entylerine bir goz atmadan nick altina carlayarak bu yargilamayi yapan mallar da var ama onlarin stratejisinin mumkun oldugunca fazla nick alti entry girip dikkat cekmek ve boylece kendi nick altini doldurmak oldugunu da goruyorum. o yuzden ben de onlari boyle mallar olarak degerlendirip hic muhatap olmuyorum. ama yine de bunu yaparken bile yazdiklariyla yargilamis oluyorum o insani cunku sozlukte insanlarla ilgili izlenim edinebilmek icin elindeki tek veri yazilarinin icerigi. yarin oburgun goruntulu entry girme olayi ciksa o zaman hem tiplerine hem yazdiklarina gore yargilariz, ne bileyim ucubenin onde gideni bi ablamiz radikal feminizm yapiyorsa ya da altin kolyesi ve duvardaki tatlises posteriyle bi eleman "kadin ruhu ve sevismek" temali yazilar yaziyorsa ister istemez o goruntuleri yazdiklariyla eslestirip bir yargida bulunucaz o insanla ilgili. insaniz biz, bizim olayimiz bu.
yazarların, birebir kendilerini yazmadıkları için, yanılgıya sürükleyen durum. burada herkes kendine göre bir tarz benimsemiş. kimi kendi gibi olmayı tercih etmiş, kimi de sanal kimlik oluşturmuş ve ona göre yazmış. ne yani, herkes inanıyor mu cool adam'ın yazdıklarına veya kernel amadeus'un yazdıklarına? hiç sanmıyorum, sanal kimlikleri dışında da insanların hayatları var ve herkes, kendisi olmak zorunda değil.
alternatifi olmayan bir önermedir. yazarları "tipleriyle", "yaşlarıyla", "meslekleriyle" yargılamak mümkün olmayacağı ve dahası abuk olacağı için, tabiiki de kaleminden çıkanlarla bir kanıya varma yoluna gidilir. "yargılamak" ya da "yargılamamak" bu da bir tercihtir.