Sözlük yazarlarının en tuhaf deneyimlerini sorup onlarla hasbihal edebileceğiniz başlıktır.
Üniversite birinci sınıf o sırada mimar sinana yeni girmiş bir öğrenci olarak nasıl marjinalim görmeniz lazım, sanırsınız yıkılıyorum farklılıktan.
istanbulda yaşayan bir arkadaşım benim gibi bir Bursalı garibanı buldu bırakır mı, gel dedi kadıköye. Yok mok derken kendimizi vapurda bulduk. Sokakları gezerken o meşhur tabelalardan birini gördük… “Türk kahvesi alana fal bedava” fal bedava ama bi sor amk Türk kahvesi neden elli lira diye.
Tutturdu mu gel fal baktıralım diye, dedim tamam gidelim. içeri girdik, loş bir kafe ortamı böyle yerlerde minderler bakınıyorum etrafa derken sağ taraftan bir köpek üzerime atlayıp pantolonu çekmeye başladı. Sebebini sonra öğrendim meğer kafeye hırsız girmiş daha önce siyah bereli, ben de siyah bere takıyorum diye falan.
Arkadaş fala girdi beni de çağırdı beş dakika sonra dedi ki abla seninle konuşacak, çok önemliymiş ama 500 lira para istiyor. Dedim saçmalama amk o kadar param olsa arkadaş olur muyum seninle. Sonra kadın gel dedi bakalım bir sana durumun acil.
Simsiyah makyajlı bir kadın, bakışları Ortadoğu hüzünlüsü… bana her baktığında titriyo en sonunda dedi ki sana büyü yapılmış işte evini git kontrol et bak her yere dedim ne saçmalıyorsun sen.
100 lira aldılar benden. Param kalmadığı için vapura falan dilenerek bindim, eve gittim. Kapıdan bi ürperti ile girdim e insan ürperir normal olarak. Başladım evi taramaya…
Her yere baktım en son kombinin oraya geldim başladım aramaya kombi dolabını. Bir tabure çektim kombinin üzerine bakmaya bir de ne göreyim amk rengi bordoya dönmüş bi şerit var besbelli parmak ile çizilmiş, yanında bir vesikalık, üzerine tavuk ayağı koyulmuş ve domuz bağı ile bağlanmış… bana bir geldiler krize girdim korkudan sonra öğrendim ki vesikalıktaki adam yıllar önce taşınmış bu daireden. Öyle yani.
