Öyle bir ütopya hayal ediyorum ki bazen kendimi orda buluyorum. Ama gerçeğe dönünce öyle bir yer olmadığını anlayınca bir hüzün çöküyor. Ben artık yaşamakla yaşamamak arasında sıkışmış kalmışım. Sonunun kötü biteceğini bildiğim halde yaşamaya devam ediyorum. Sevdiklerim için.
biraz edebiyat, biraz felsefe, çokça film ve dizi meraklısı.
biraz kalp kırığı, biraz öfke ve neşe, çokça deniz ve toprak kokusu.
biraz macera, biraz heyecan, çokça araştırma ve öğrenme tutkusu.
biraz kar, biraz yağmur, çokça güneş ve doğa sevdalısı.
Hayatın adaletsizliginden bıkmış usanmisım. içimde bir huzun . Saatlerce yürümek istiyorum .ve dilimin ucuna tek bir kelime takılıyor keşke. Hiç sevmem aslında . Ama hayat işte dedirtiyor insana .
“Bütün kitapların arasında kurutulup saklanan, anılarla dolu bir yerdeyim. Bütün sözcüklerin cümlelerden kurtulmuş gibi, incitmeden özgür kalabildiği yerdeyim.”
Sözüm meclisten dışarı dostlar.
Bu günlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum.
Hani ince kıyım dograsalar beni Marmara ege karadeniz Ve hatta akdeniz cacık olur diyorum.
Dedim öylesine büyük ki dostlar
Hani beni kırka yarıp yine kırka bölseler
Kırkbin bostana gübre diye serpseler
Kırkbin ot biter de kırkbin derde deva olur diyorum
Ne oldubana böyle durup dururken
Oğlan aldı başını gitti
Kız zaten lafımı dinlemezdi
Düğmem kopkuk paçam sökük
Oramda buramda çengelli iğneler
Bir de çengelli iğne
Nazar bozar derler
Hanımın çorabı kaçık başında bigudiler
Karabaş bile karabaş bile
Yüzüme bakıp bakıp havlıyor
Sözüm meclisten dışarı dostlar
Bu günlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
Dilim dilim doğrasalar beni
Akdeniz ve hatta hint okyanusu
Ve hatta atlas okynusu
Ve hatta hatta büyük okyanus
Cacık olur diyorum böyle cacığa rakı mı dayanır
Çivi çiviyi söker derler
Soğuktan donanı buzla ovarlar
Ben zaten yanmışım dostlar
Peki beni fırınamı koysalar
Zeytin suyuna kuru ekmek böyle gelmiş böyle gidecek...