köydeydik. babam araba sürmeyi öğretecekti. kalkmayı öğrettikten sonra gerisi çorap söküğü gibi geldi. * 1 hafta sonra el freni çekme alıştırmaları yapıyordum.
Komik bi hatiradir bende, annem ayvalikta durup kalkmayi ogretirken el freni cekik kalkmistim bir keresinde annem..
-oglum kirmizi isik yaniyo. diye paniklemisti.
-dur be anne sanki araba yaniyo. demistim.
şüphesiz ki kalkış anında aracı stop ettirmektir. haricindeki en kötü deneyim, 2'den 3. vitese geçmek yerine, 1. vitese dönüş yapmaktır. mevcut devirde araçtan acı acı bir "viiiik" sesi alınır. ayrıca araç çalışır haldeyken tekrar marşa basmak yine motordan "gıııırç" diye bir ses gelmesine yol açar. dolayısıyla bu hataları yapmayınız, etmeyiniz.
21 yaşımda ehliyeti trafik şubeden alıp yolda babamın arabayı sürmem üzerine, ortalama 650 metrelik yolda mükemmel bir ter dökmüştüm. ama bu ne trafiktendi, ne de acemilikten. sağolsun babam . dikkat et ha, sağı solu iyice kontrol et, direksiyonu çok çevirme, kaldırıma çok yanaşma, yavaş laaağğnn, dur dur dur durr111 1!! , tamam devam et. gibi şeyler söyleyerek kan ter içinde koydu beni =)
ilki Benim icin hatırlanmayan ama anlatılan kadarı ile bilinen anıdır. 3 Yaşındaymışım. Yokuş aşağı fırın önüne parkeden arabanın içinden ekmek almak için ayrılan pederin bu hatasını ganimet olarak degerlendirip direksiyona geçmiş el frenini indirmiş elektrik diregi ile arabanın yıldırım aşkına tutulmasına vesile olmuşum. Kendini son anda yana atan bir adamı ezmekten kıl payı yırtmışım. Yara bere almadan kurtulmuşum.
Sonrası malum, istenen izin ile verilmeyeni cebren ve hile ile alma. arabanın tekerleğini patlatma , stepneyi takıp tekeri tamire götüreyim babam farketmesin derken arabayı bir yere toslama vs. vs. vs.
hastasıydım arabanın sözlük. deli gibi araba nereye giderse ben içindeyim. böyle geceleri arabaya bakar bakar sürdüğümü hayal ederdim. nasıl vites değiştiriyorlar nasıl kalkıyorlar felan herşeyi dikkatlice izlerdim sıramın gelmesini beklerdim.
bir gün babam arkadaşlarıyla bir yere gidecekti ve bana yer yoktu. sen gelme döndüğümde sana araba sürdürcem deyip başından savdı beni. savdı ama ben yermiyim lan! 2 saat boyunca camdan dışarı bakarak babamın gelmesini bekledim. geldi...
koştum indim aşağıya, söz verdin sürdüreceksin dedim. şöyle bir güldü, iyi gel bakalım dedi. lan 9 yaşındaydım araba için deliriyorum zaten, nasıl mutlu oldum var ya. evin önünden garaja kadar yaklaşık 10 metre dümdüz. dümdüz 10 metre sürecem o kadar.
bindik arabaya direk çalıştırdım. babam yavaş yavaş çekecen ayağını debriyajdan felan demeye çalışıyordu hopp kaldırdım arabayı stop ettirmeden. garajın önünde durdum çektim el frenini, babam hafiften sırıtarak baktı ve 2 saat gülmeme sebep olan sözler döküldü ağzından; "eşşoğluna bak bıraksak ankaraya gidecek"
Araba sürmeden önce planör kullanıp ardına hemen araba sürünce, sağa dön dendiği zaman mantığı tam kavramayıp en sağdaki gaz pedalına basıp öndeki araca girerek başlar bu anılar.
Fren, gaz, debriyaj üçlüsünün hangisinin hangisi olduğunu kavrayamayıp arabayı dur kalklar halinde arabadakilerin içi dışına çıkararak kullanılan anlardır.
