Yazarların yazdığı kısa hikâyelerdir. Kaleminiz bol olsun.
--bir hafta--
Yağmurlu bir sonbahar aksamıydı. Gecenin bitmek bilmeyen karanlığında, yalnız kaldırımla yürüyordu. Sokak lambasının titrek ışığı, gecenin örttüğü yalnızlığını acık ediyordu. Yağmuru severdi. Ama gece yağan hafif yağmuru ayrı bir severdi. Yağmur sokağı ıssızlaştirir, gece ise yalnızlığı örterdi. Bu yüzden ayrılmaz bir ikiliydi, gece ve yağmur.
hiçte seri olmayan adımlarla evine vardı. Her zaman yaptığı gibi zili çaldı, ancak kapıyı açan olmadı. Hiç ihtiyacı olmayacakmış gibi çantasının en altına attığı anahtarını çıkardı. Kapıyı açtığında koridordan hafif bir ışık geldi.annesinin odasından geliyordu. "iyi geceler anneciğim" deyip yatağına girdi. Annesinden cevap gelmedi. Tam bir hafta olmuştu. Yalnız kalalı bir hafta olmuştu. Annesi öleli bir hafta olmuştu.
yine bir kış gecesi, gece gibi sokaklar da bize kalmış. bir titreyen sokak lambaları, bir esen kış rüzgarı, bir de süleymanla ben, iki özgür kuş. yağan kara, esen rüzgara inat jantiliğimizden ödün vermemişiz, söylemesi ayıp inceden de güzeliz.
yolların götürdüğü yere, rüzgara binmiş misali ağır adımlarla; bazen güle oynaya, bazen derin düşünceli, e her gece gibi bu da tehlikeli. iti var kopuğu var, e bizim de alemde bi adımız. söylemesi ayıp yavrum, serseri gördük mü dayanamayız.
süleyman direk adam, bildiğin kereste kalıbı "abi dövüyo muyuz?" fazla da konuşmaz zaten, tek cümleyle gün geçirir bazen deve.
ben daha çok psikolojik hasar vermeyi severim. gecelerin anayasası; sen adamı komalık etmediysen, bi sonraki gece ensende biter.
sonuçta biz de hayvan değiliz, inceden de olsa merhametle yoğrulmuşuz, kıyamıyoruz. ben kıyamıyorum daha doğrusu; süleymanı bıraksan adamın ölüsünü döver deve. e ben de zihniyle oynuyorum lavuğun. en az bi hafta kafa izni.